Jack London - Martin Eden

in #tr7 years ago

london.jpg

Uyarı: Spoiler içerir!

Eh be Jack London oldu mu şimdi? Bitmesin diye uğraş uğraş ancak bu kadar geciktirebildim finali.

Uzun süredir okumayı düşünmeme rağmen bir türlü beceremediğim Martin EDEN'i okumuş ve hatta bitirmiş olmak şaşırttı beni. O kadar çok bahsettiler ki bana; Bu kadar kitap okuyan bir insan nasıl olur da Martin Eden'i okumazdı acaba.

Okudum... Keşke daha önce okusaymışım ve bu incelemeyi ikinci hatta üçüncü okumamdan sonra yazsaymışım. Kesinlikle bundan sonra en az bir kez daha okuyacağım. Martin EDEN hediye edilmeseydi daha ne kadar süreyle okumayı öteleyeceğimi tahmin bile edemiyorum.

Gelelim kitabımıza...

Tipik Türk filmi edasıyla başladı kitabın satırları. Zengin kız, fakir oğlan.

Fakir olan esas oğlanımız, zengin genç bir adamı kavgada kurtarıyor ve normal bir adamın "hay kurtarmaz olaydım" demesine neden olacak bir mücadele başlıyor.

Sonra fakir oğlanın bitmek bilmeyen çalışmaları, uykusuz geceleri, okumalarıyla ve anlamalarıyla devam ediyor.

Okuduğu her satırı vücuda sürülen bir merhemin masaj yapmak suretiyle cilde yedirilmesi gibi, beynine yediriyor, yediriyor, yediriyor...

Bitmeyen satırları, nükteleri, şiirleri ve hikayelerini kiralık daktilosunun tuş sesleri eşliğinde temize çekmeleriyle devam ediyor...

Yazar olarak başarılı olamasa rehinci olabilecek kadar içli dışlı oluyor rehinci ile.

Neyse efendim.

İdeallerine ve hedeflerine bu kadar sağlam -bazen de aptalca- bir bağlılık görmedim. Herşeye ve herkese rağmen, atlamak istediği sınıfı atlamış olmanın verdiği hayal kırıklığını okumak sinirlerini geriyor insanın.

Sonra...

Hayatın ve hayatın sınıflara ayrılmasının ne kadar kötü olduğunu ama bunun kaçınılmaz olduğunu da görmek, yaşamak ve hissetmeyi sindirememesi.

Bütün bu sınıf ayrımlarının yan etkisinin kibir ve iki yüzlülük olduğunu anlamak, aşkın bile bu hastalıklı düşünceleri yenemediğini öğrenmek acı bir ders...

Mart ile Martin'in arasındaki uçurumun yüksekliğinin hiç durmadan artması bile aşkından vazgeçirmeye yetmemesine rağmen Martin yenildi...

Başarının beklenenden geç gelmesi tüm hayallerin bu gecikme ile çürümesi ve onu da çürütmesinin önüne geçememesinin verdiği acıyı o kadar güzel kelimelere dökmüş ki yazar.

Okurken kızdım, sinirlendim, üzüldüm, gülümsedim, ağlamaklı oldum. Okurken yaşadım...

Siz de okuyun. Hem de birkaç kez...

Sort:  

Bu kitabı okumak için almıştım geçenlerde başlayamadım. Şimdi dayanamaz başlarım. Teşekkür ederim.

#tr ve #edebiyat etiketlerini kullandığın için paylaşımın @edebiyat tarafından upvote ve resteem edildi.

Sevgilerimle.

Rica ederim. İyi okumalar :)

En sevdiğim romandır kendisi! Jack London muazzam bir yazar.

Harikadır gerçekten de. Yorum için teşekkürler. :)

Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
https://1000kitap.com/gonderi/27223322