Sinemanın Öyküsü ( Story of Cinema)

in #tr7 years ago

Merhaba Steemit yazarları, ilk yazımda da belirttiğim gibi bu blokta sinemayla ilgili yazılar ve eleştiriler paylaşmayı planlıyorum. (İlk yazımın linkine aşağıdan ulaşabilirsiniz.) Yazdığım ilk yazıdan sonra sizlerle ikinci yazımı paylaşmak için kolları sıvadım. Yazacağım yazının konusunu önceden düşündüğüm için ne yazacağım hakkında da pek düşünmedim. Yazı bitti, tam sizlerle paylaşmak üzereyken, neden yönetmenler ve filmleri hakkında yazmadan önce sinemanın ortaya çıkış öyküsünü sizlerle paylaşmıyorum? Diye düşünmeye başladım. Bu düşüncem sizlerle bu yazıyı paylaşmama sebep oldu.  

  Hareketli görüntü, saniyede yirmi dört kare fotoğrafın ard arda çekilmesi ve oynatılmasıyla oluşur. Peki bu fotoğrafların ard arda dizilmesi ve oynatılmasını kim nasıl keşfetti?      

 Günümüz kameralarının atası “Camera Obscura”dır. İlk kamera olarak kabul edilen “Camera Obscura”nın çalışma prensibi günümüz kameralarında da kullanılmaktadır. Karanlık bir kutunun bir tarafına açılan küçük bir delik, gördüğü cismi ters çevirerek kutunun diğer tarafına yansıtır.    

"Camera Obscura" 

 Günümüz kameraları da bu şekilde çalışmaktadır. Kamerayı karanlık bir kutu olarak kabul edersek, lensleri de kameranın üzerine açılmış bir delik olarak düşünebiliriz. Lenslerden süzülen ışık kameranın içerisinde görüntü oluşturmaktadır.     


 “Camera Obscura”nın çalışma prensibi örnek alınarak daha sonra fotoğraf makineleri keşfedilmiş. 1826’da Fransız Joseph Nicephore Niepce odasından çektiği doğa fotoğrafı bilinen ilk fotoğraftır.   

"Dünyada çekilen ilk fotoğraf"


 Günümüz projeksiyon cihazlarının atası olarak kabul edilen “Büyülü Fener” 2.yy’da Çin’de keşfedilmiştir. Kamera ile çekilen görüntüler, büyülü fenerin geliştirilmesiyle perdeye yansıtılmıştır 

"Büyülü Fener"


  İlk hareketli görüntü ise, California Valisi ve bir arkadaşı arasında çıkan tartışma sonucunda bulunmuştur. Tartışmanın konusu, koşan atların dört ayaklarının yerden kesilip kesilmediğiydi. Tartışmayı bir sonuca ulaştırmak için o dönem fotoğraf araştırmalarıyla bilinen Edward Muybridge’i yardıma çağırdılar. Muybridge,  hipodrom da atın koşacağı yol boyunca on iki tane kamera yerleştirildi ve ilk defa hareketin her an değişen seri fotoğrafı çekildi.   

"Edward Muybridge’in çektiği hareketli fotoğraf"

 Edison’un  1894 yılında geliştirdiği Kinetoskop, bir hareketi oluşturan birbirini izleyen saydam resimlerin, ortasında ışık kaynağı bulunan bir kasnağa dizilip bu kasnağın hızla çevrilmesiyle ekranda hareketli bir görüntü oluşturan ve film göstericisinin atası sayılan makine.  Edison’un bu yeni buluşunu Lumiere kardeşler babası, çocuklarına hediye olarak satın alır. 

"Kineteskop"

 

Lumiere Kardeşler, babalarının hediye ettiği "Kineteskop"tan yola çıkarak, hareketli görüntüyü beyaz perdeye yansıtmanın yolunu aradılar. Bu arayış çok sürmedi, pelikülün üzerine basılmış fotoğrafları birleştirdikten sonra  peliküllerin kenarlarını deldiler. Delik kenarları geliştirdikleri "Sinemaskop'un" pelikülü hareket ettiren mekanizmasına bağladılar ve saniyede on beş fotoğrafın ard arda gösterilmesiyle fotoğraflara hareket verildi. 

"Lumiere Kardeşler"

Dünyada bilinen ilk film gösterimini Lumiere Kardeşler, Paris’te gösterimini yaptılar. Filmin adı “İşçilerin Fabrikadan Çıkışı” idi. Sinema daha sonra bütün dünyaya hızla yayıldı. Sinema ilk yıllarında sessiz olarak gösteriliyordu. Gösterim sırasında, filmlere salonda bulunan piyanolar eşlik ediyorlardı. 1920’lerin sonlarına doğru sinemada ses kullanılmaya başlandı. Hızla gelişen sinema birçok sanat dalı gibi kendi içinde akımlar oluşturarak, günümüze kadar hızlı bir gelişim gösterdi. Sinema bir noktada fotoğrafın icadıyla hayatımıza girmiştir. İlk fotoğraf 1826 yılında çekilmiştir. Daha sonra daha kullanışlı fotoğraf makineleri üretilmiş ve günümüzde hemen hemen herkesin cebinde fotoğraf ve video çekebilen bir telefon bulmak mümkün. 200 yılda böyle büyük bir gelişim gösteren teknolojiyi bizler nasıl ve ne şekilde kullanıyoruz?   

Sort:  

Yine güzel bir yazı. Ben de fotoğrafla ilgiliyim bu sebeple bu konular ilgimi çekiyor. Açıktan da olsa fotoğrafçılık ve kameramanlık okumuştum. Fotoğrafın tarihi de en ilgimi çeken derslerdendi. Yeni yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Teşekkürler paylaşım için. :)

Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Teşekkür ederim :)