Sahip Ey!
Son yazdığın mektup beni fazlasıyla karıştırdı. Zaten sonunda istersen kır kalemi demiştin, ben de kırdım kalemi ve yazmadım sana. Seninle daha fazla muhatap olmak arzusunda değildim ama sinirlerimi bozuyorsunuz; sen ve senin gibi ruhlara sahiplik taslayan tüm insanlar.
Hayır, bunu da görmezden gelirdim gelmesine ama siz insanlar insanlara da sahiplik taslıyorsunuz. İşte buna daha çok sinirlerim bozuluyor.
Bir de mektubunda insanların bilinci olmasından dem vurarak, yüceltme amacı gütmüşsün.
Soruyorum o zaman. O nasıl bir bilinçtir ki;
Sadece geliri yüksek olanlarınızın kullanabildiği ama garantisini hep beraber ödediğiniz, yüksek ücretli özel işletme tüneller, köprüler, hava limanları ve otoyollar ile övünüp, bundan dolayı birilerine minnet duyabiliyor?
Lütfen bana bu bilinci kakalamaya çalışmayın. Bilincim olmayabilir ama ben bir ruh olarak bunu kabul edemem.
Belki de sıkıntı gerçekten de bilincimin olmamasıdır. Belki bunların çok süper açıklamaları vardır. Belki zaten bolluk içerisindesinizdir ve sırf iş hacmi artsın, istihdam artsın diye bunlar oluyordur.
Fakat ben bir ruh olarak kabul edemiyorum işte. Hatta çok yüksek oranda muhtemeldir ki; bunu eşek arıları da kabul edemez.
Neden mi?
E çok basit çünkü mantıksal çıkarım kabiliyetine sahiplermiş.
Kendileri; A’nın B’den büyük ve B’nin de Z den büyük olduğu bilgisini edindikleri zaman, A’nın Z’den büyük olduğuna dair çıkarsamayı yapabiliyorlarmış.
Yani kimse bir eşek arısına; oda fiyatları yüksek afili bir kovan sunup, sonra da o kovan’ı yapan özel işletmeye; normal kullanımın çok üzerinde rakamlarla, günlük kullanım yapacak eşek arısı garantisi verip, aradaki farkı tüm eşek arılarından alacakları kesintilerle ödeyerek, eşek arılarına hizmette bulunulduğu çıkarsamasını yaptıramaz. Üstüne bir de o yapılandan dolayı minnet duyduramaz. İşte dümdüz mantıksal çıkarımlar yapınca onlar da anlayamıyor bazı şeyleri demek.
Eşek arıları başa bela, zaten bal da yapmıyorlar. Böyle bir şey olsa, neyi neyle ödeyecekleri de muallak. Ruhlar da başa bela, onlar da bal yapmıyorlar, üzerine dinginleşmeleri için çaba sarf etmeniz gerekiyor. Ruh dediğin sanki acıyı hissetmeniz için varmış gibi. En iyisi bütün eşek arılarına ve bütün ruhlara ölüm! Bulduğunuz yerde acımayın hiçbirine ve hiçbirimize.
Gerçi zaten acımıyorsunuz. Kime neyi söylüyorsam.
Şimdi kaybol; gözüm, gönlüm görmesin seni.
Dur ama bir dakika; kaybolmadan önce şu aşağıda yazılanları senin masa üstünde gördüm, niye böyle bir şey yazdın ki? Sana da mı ölüm?
Kendinden emin adamların
Ve kendinden emin kadınların içerisinde
Ne kuyruğumu dikleştirmeyi becerebildim
Ne de kıstırmayı
Sadece saklanmak oldu isteğim
O yüzdendir ki
Bütün kuyruklarım kafamdan çıktı
Sırf beni gizlesinler diye
Başımdan boydan boya sarkan
Değerini bilemediğim
Amacından saptırdığım bütün kuyruklarımdan
Özür dilerim
Bütün harflerden ve kelimelerden
Ve cümlelerden
Ve yazılardan
Ve
Ve ile başlayan satırlardan
Affımı isterim
Bir kadehe akıttığım
Sıfır eraş negatifimi
Özgüven pompalanmış tüm yüce kadınlara ve yüce adamlara sunuyorum
Beni öldü bilsinler
Doya doya içsinler
Story & Image Copyright: OTahirZGN
keşke böyle mektuplar alabilsek biz de çok özendim şimdi:)
yazıyı birkaç defa farklı ortam ve saatlerde okudum ama anca şimdi yazabiliyorum bu arada her okuyuşta farklı şeyler geliyor insanın aklına:)
mantıksal çıkarımları ve eşek arılarını okurken kendimi birden mantık sınavında gibi hissettim.. öylesine mantıksız önermeler geldi ki aklıma, hocamı hayırla yâd etmiş olabilirim birazcık 🙄
bu şiir bana Necip Fazıl'ın "yerden bir damar gibi kopup fışkıracağım" dediği ruh şiirini anımsattı ne güzel oldu böyle:)
ruhuna sağlık 🌼
:)) merak ettim, eğlenceli önermeler olduğunu düşündüm nedense.
Necip Fazıl anımsaması yaparak beni onurlandırma inceliğini göstermiş olmana da ayrıca teşekkür ederim :) 🌼🌼🌼
Bu ne güzel taşlama..
Taşlara dair iki satır bir şey yazayım desem, biliyorum iki sayfa olacak. Ne ki taşlayan farkında zaten, taşlananlarsa vicdan çürümesi hastalığına tutuldukları için laf-ı güzaf kalacak yazacaklarım.
İyisi mi, makro alemdeki başka bir mikro Laf-ı Güzaf'a pas atıp, görev yerime döneyim..
Belki de bu devirde en güzel laf, güzaf olandır. Makro'dan mikro'ya atılan pas; çürümeye yüz tutan tüm vicdanları oksitlenmeden kurtarabilecek şahanelikte. Yeter ki o vicdanlar, cüzdanlardan az yer bulabilsin.
Çok teşekkürler.
Burada ne güzel çaktırmadan güzaflaşmışsınız alkışlamamak elde değil 😀👏👏👏👏
Posted using Partiko Android
😊 😊
Bense bir akşamüstüydüm kendimden de haberim yokmuş. Karnımda üç-beş yaşında bir çocukla dağ başında bir kayanın üzerinde bir akşamüstüydüm; kimse bilmiyordu ben mi doğurdum çocuğu, çocuk mu doğurdu beni...
Bazen de akşam benüstü oluyor birbirimizden haberimiz yok. Akşam, karnında kocaman bir güneşle yerin yedi kat dibinde bir tohumun içinde birkaç benüstü; herkes biliyor üst mü öldürüyor beni, ben mi ölüyorum üsttü...
Üst: Bir çeşit içkidir. İçen öldüğünün farkına varmaz. Fark içtiğinin vardığına ölmez.
Tam da bir akşamın üstünde yeni doğan her çocuk gibi;
benim de korkularım var.
Güneş üstümden mi doğacak, yoksa üstüme mi doğacak tedirginliği yaşarken; toprak kokulu yer altlarında bana içirilen bir kaç damla süt ile altımda bir sıcaklık hissediyorum.
Güneş mi doğdu altımdan yoksa güneş altımda mı kaldı anlayamıyorum.
Şimdilerde akşam güneşi doğurmış, gece bitmiş, çocuklar almış karnelerini uzayıp gidiyorlar sonsuza hep beraber. Bense sonsuzdan kısalıp geliyorum bu şimdiye. Şimdiler, şimdiler, şimdiler; bir gecelerden kalma yılgınlıklara gider.
Posted using Partiko Android
Çocuklarını almış karneler uzaya gittikleri vakit artık güneş'in akşamına şahit olamayacakalardır.
Seninle beraber bir sonsuzluğa attıkları her adımda zaman kısalmış olacak ve durdukları nokta şimdiden ötesini barındırmayacaktır.
Şimdi şimdi şimdi diye yankılanan bir uzayın içinde yıllara gına gelmesi ise anlaşılabilir olacaktır.
On sayfa yazı okursun. Yazan kendisini anlatır. Ama sen okurken kendini bulursun. Senin siteminde bende çok başka duygular uyandırdı. Özellikle takıldım insanların insanlara sahiplik taslamasına. Biliyorum çok farklı şeyleri anlatıyorsun ama dedim ya sen kendini anlatıyorsun ben kendimi buluyorum yazılarında. Birde eşek arıları mevzusu var. Çok düşündüm bu işin neresindeyim diye. Neyim ben şimdi işe yaramaz eşek arıları için kovan üreten bir işletmemi. Yada eşek arısıyımdır belki. Bal üretmiyorum ama varlığım rahatsız eder çevremdekileri. Böyle olsa güzel olur. Varlığımla rahatsızlık versem bazen mutlu bile olabilirim. Ben bir eşek arısıyım. Bal yapamam belki ama çenem kuvvetlidir mesela.
Posted using Partiko Android
Çok güzel bir yorum bırakmışsın dostum eyvallah.
Çok da güzel söylemişsin. Yazı bir şey anlatır kendince ama gerçek anlam okuyanda uyandırdığıdır. Bu sebeple kendimce anlamlarım olsa da, yazdıklarımla hiç bir anlamı dayatmaktan ya da bir anlama sahiplik yapma iddiasından kaçınırım.
Eşek arılarına gelince, bal yapmazlar ama akıllı, güçlü ve mücadelecidirler. İnsanlara faydası ise belki de bal yapmaktan daha önemlidir çünkü tarım alanlarında haşereyi kontrol altında tutarlar.
Yani böceklerin korkulu rüyasıdırlar bir nevi. ;)
Çok teşekkür ederim.
Hi, @tahirozgen!
You just got a 3.75% upvote from SteemPlus!
To get higher upvotes, earn more SteemPlus Points (SPP). On your Steemit wallet, check your SPP balance and click on "How to earn SPP?" to find out all the ways to earn.
If you're not using SteemPlus yet, please check our last posts in here to see the many ways in which SteemPlus can improve your Steem experience on Steemit and Busy.
Hocam selamlar, sanırım ilk yorumum olacak o yüzden biraz heyecanlandım :)
Hocam sizin gibi gönlü geniş, kimseye kızmayan birini bile sinirlendirdilerse kesinlikle kızılmayı hak ediyorlar.
Canım hocam ya nasıl da sinirlenmiş :S boş verin insan deyip geçin.
Cevabıyla beraber gelen sorular tam sizlik hocam :)
Haklısınız hocam yani bu kadarı da fazla. Bunu kimse kabul edemez.
Ne kadar doğru…
Elinize sağlık hocam, yine çok derin bir yazı olmuş.
Teşekkür ederim @elektroyazilim 😊 Seni görmek memnuniyet benim için. Detaylı yorumunla yine gülümsettin beni. Varol 🌻
Trproje küratör ve projelerin önerdikleri Türkçe yazıları desteklemeye devam ediyor.
Proje ekibi tarafından seçilen yazılar ayrıca edebiyat, gezi, trliste, hosgeldin ve C² küratörlerine oy için önerilmektedir.
Siz de beğendiğiniz yazıları oylama için önermek isterseniz Trproje discord sunucusuna buradan ulaşabilirsiniz.
teşekkürler sevgili trproje :)
Congratulations @tahirozgen!
Your post was mentioned in the Steem Hit Parade in the following category:
Acıyı hissettiği konusunda haklısın, acıyı hissetmek için var olduğunu düşünmüyorum, ama başka ruhların acıtmak için var olduğundan şüphem yok...
Ben bu aralar biraz geç kalıyorum artık idare edersiniz hocam :)