Merhaba. Habersizce uzun bir ara verdiğim için özür diliyorum. Bu yazıyı yayınlama fırsatım olmadı. Bir haftadır yeni bir yolculuktaydım. Bu sabah döndüm. Likya Yolu serisinin (bu yazıyla birlikte) son 3 bölümü kaldı. Ardından 5 günlük sürpriz geziden bahsedebilirim.
Likya Yolu’na devam ediyoruz, Adrasan’da kalmıştık öyle değil mi?
Bir önceki bölümde Musa Dağı’na çıkmış, kamp atmış ve dağdan Adrasan’a inmiştik. Likya Yolu serimin 4. Bölümü olan bu yazıda Adrasan’ı tanıtıp, kamp alanımız hakkında bilgiler vereceğim.
Adrasan Hakkında;
Antalya’nın Kumluca Belediyesine bağlı Adrasan uzun bir sahil şeridine sahip, pansiyon, market ve taksi olanağı bulunuyor. Burası küçük bir kasaba.İhtiyaç olursa ,5km uzaklıktaki Adrasan/Çavuşköy merkezde postahane, eczane, Denizbank bankamatik, jandarma karakolu,araba tamircisi ve benzinlik bulunuyor. Pazar günleri Çavuşköy pazarı kuruluyor. Otobüs ile çevre il ve ilçelere ulaşmak isterseniz; Adrasan sahilden Kumluca’ya ve Antalya’ya Çiçek Tur otobüsleriyle gidebilirsiniz. Antalya için günde 3 sefer, Kumluca içinse günde 1 sefer otobüs kalkmakta. Karaöz’e gitmek, gelidonya fenerini görmek ve batıya devam etmek isterseniz, taksiyi kullanmanız gerekecektir. Araba kiralamak isterseniz, Çavuşköy’de bir otokiralama merkezi bulunmakta.
5.Gün (Akşam);
Adrasan’da alışveriş yaptığımız marketin sahibine kamp alanı sorduk. Bize bir tanıdığının kamp alanı işlettiğini söyledi. Şanslıyız ki tanıdığı işletmeci o sırada marketteymiş. Ücret ve olanakları sorduk. Denize sıfır, merkeze yakın ve çok uygun bir ücret isteniyordu. Yorgun olduğumuz için bu ilk teklif bize çok cazip geldi. Kamp yerini görmek için işletmecinin peşine takıldık. Markete 5 dakikalık mesafedeydi kamp yeri. Kamp yerine girerken şöyle bir manzara karşılıyor sizi;
Kamp Alanı Hakkında ; Adrasan Camping
Burası Kumluca Belediyesi’ne ait bir otoparkmış, yazları kamp alanı olarak işletiliyormuş. Haziran ayından önce gelirseniz, sahile ücretsiz çadır atılabiliyor.
Birkaç olumsuz özelliği var. Oldukça kalabalık olan kamp alanında tuvalet yok. Sahildeki tuvaletleri kullanmak gerekiyor. Kamp yerinde duş var ancak sıcak su yok. Bir de dere kenarı olduğu için sinekler problem olabiliyor.
Olumlu yönleriyse şunlar; denize sıfır, dere manzarası süper, yiyecek/içecek sokmak ve ateş yakmak serbest, çok sayıda lavabo, çardak ve hamaklar var. Üstelik uygun bir ücrette anlaştık. Kamp işletmecisi bize epey yardımcı oldu, dereye bakan, duşa ve lavaboya yakın bir alan verdi. Ara sıra uğrayıp bir ihtiyacımız var mı diye sordu. Oldukça samimi ve içten olduğu için kendisini çok sevdik. Giderken de bize bolca ev yapımı nar suyu verdi.
Kamp alanına yerleştik, banyo yaptık. Gece olduğu için duştaki su buz gibiydi. Duş kabini 1 metre kare alana sahip, duş perdesi rüzgar estikçe açılıyor üstelik beyaz. Yani dışarıdan bakıldığında, Karagöz Hacivat gösterisi için ideal ancak gece banyo yapmak için değil. :D
Banyodan sonra kamp ocağında patates kızarttık, çay demledik. Geç olduğu için ses yapmadan yattık.
6.Gün; Sabah ördek sesleriyle uyandık. Çadırın içi acayip sıcaktı. Hemen kahvaltı yapıp denize gittik.
Adrasan’ın denizi taşlı, suyu çok tuzlu değil, nehirden gelen tatlı soğuk suyla karıştığı için sanırım.
Kumluca belediyesinin şezlong şemsiyesi var, 5 lira. Biz gerek görmedik. Havluları taşlara bıraktık, yorulana kadar yüzdük. Sonra banyo yapıp Adrasan’da gezdik.
Adım başı pansiyon ve restoran vardı. Bakkallarda deniz ayakkabısından hediyeliğe her şeyi bulmak mümkün. Ben birkaç kartpostal aldım. Dondurma yedik. Tekne turlarının fiyatlarını sorduk. Ne yazıkki büyük gruplar için tur yapılıyormuş. Biz Gelidonya Feneri’nde karaya çıkıp likya yoluna yürümeyi planlamıştık. Fakat fiyat bizi aşıyor diyip, otostop fikirine yoğunlaştık. Yemek yemek ve dinlenmek üzere kamp alanına döndük.
Kamp alanında atıştırdık. Yol planımızı konuştuk.Hazır yerleşmişken burada bir gün daha kalmaya karar verdik. Ertesi gün erkenden toplanıp, otostopla ya da otobüsle Karaöz’e gider, yolu yürümeye devam ederiz dedik. Böylece günlerdir üstümüzde hırpalanan kirlenen kıyafetleri yıkamaya fırsatımız oldu.
Akşam marketten taze domat , biber,soğan, yumurta aldık. Dere kenarında çalı çırpıyla ateş yaktık ve menemen yaptık. Günlerdir yediğimiz en güzel yemekti.
Hava kararınca içecekleri alıp, sahilde şezlonglara oturduk. Adrasan’a uğrarsanız kesinlikle gece sahile inin. Burada ay denizin üstünden doğuyor. Ufukta yükselen kıpkırmızı ay izleme değer.
Biz yetişemedik ama gün doğumu da bir o kadar güzelmiş. Pek çok yerden farklı olarak güneş kızıl ışıklar içinde denizin üstünden doğuyormuş.
7.Gün; Adrasan’da son sabahımız. İlk uyanan ben olduğum için çantamı toparladım ve bikinimi giydim. Arkadaşlar hazırlanana kadar biraz hamakta keyif yaptım. Sonra buz gibi denize atladık. Yazarken o ana gittim, keşke zamanı geri alabilsek...
Kamp alanının işletmecisi çok samimi bir bey, bahsetmiştim. Denizden döndüğümüzde bizi bekliyordu. Daha önce konuştuğumuz üzere arabası olan bir arkadaşını bizi götürmesi için çağırmıştı. Benzin parası diyebileceğim bir ücret karşılığında bizi istediğimiz yere götürmesinde anlaştık.
Çadırları topladık, çantaları bagaja attık ve arabayla yola koyulduk.
Adrasan’dan çıkıp virajlı dar dağ yolundan ilerliyorduk.
Başta inmeyi planladığımız, Korsan Koyu'nu, Gelidonya Feneri'ni es geçip,* Karaöz* 'den arabayla geçtik. Yola devam ettik. Böylece kesinlikle görülmesi gereken 2 güzel yeri göremedik ama 1 gün kazandık. Mavikent’de bir marketin önünde indik. Marketen su ve yiyecek alıp Finike’ye doğru yürümeye başladık…
Fazla uzatmadan bu bölümü bitiriyorum, umarım Adrasan’a yolunuz düşer. Önerim, kamp alanı yerine yakındaki diğer bir koya kamp atmanız. Araba ya da motorla gelecek olursanız, kamp atacak güzel yerleri bulabilirsiniz, hem bana da anlatırsınız :D
Sonraki yazımda; otostopla yola devam ederek Finike’ye varışımızı , büyük bir şans eseri Demre’ye gidişimizi ve Kekova’nın en güzel pansiyonunda ücretsiz kalışımızı okuyabilirsiniz.
Wao super cool
Yazı gerçekten çok güzel olmuş, sadece gezi anısı ile kalmayıp bölgeyi detaylı bir şekilde tanıtman henüz gitmemiş olanların oldukça işine yarıyor. Eline sağlık :)
Teşekkür ederim. Faydası olduysa ne mutlu bana :)
Harika bir yazı, soluksuz okudum, ah ne güzel oralar, 1 ay önce oradaydım, yeniden özledim, kaleminize sağlık..
Nazik yorumunuz için teşekkür ediyorum :)
Very nice view
Thank you. That photo is from Adrasan,Lycian Way/Turkey. The Lycian Way is famous with nice view and beautiful bays.
Tekrardan hoşgeldin:-) serinin devamının olmasina çok sevindim.
Hoş buldum. :)