Bu fotoğrafı bir gece ormanda otururken çekmiştim, bazen çok istiyorum o zamanlara dönmeyi. Belki biraz zaman sonra bir telefon gelir ve "hadi gidelim" derler, düşünmeden tamam derim ve yine aynı yere giderim.
Ben dağları seviyorum, içimde gizli bir ayı mı var bilemiyorum ama seviyorum. Yeşili görünce mutlu oluyorum, huzur veriyor içime. Tabi biz bu gece saatlerinde dağlarda haybeye gezmiyoruz. Beni çağıranlar alkol kullandığı için beni şoför yapıyorlar, onlar içki içiyorlar ben ise onları bekliyorum ve o sırada da mutlu oluyorum.
Ben muhabbeti seven bir insanım, ben insan seven bir insanım. Fikirlerimiz ayrı olabilir, din inanışımız ve dilimiz de farklı olabilir ama merhamet duygumuz aynıdır. Hani bir söz vardı ya " ten rengimiz ne kadar farklı olursa olsun, göz yaşlarımızın rengi aynıdır " bunun misali işte, görünmeyen gönlümüzün nârinliği aynıdır bizimde.
Dağları seviyorum çünkü tüm gürültüden ve sahtelikten uzakta. Gece de seviyorum gündüz de seviyorum, ben seviyorum efendiler. Ben baktığım her şeyi seviyorum, fakat insanlar beni anlamıyorlar.
Şuan sizi karşımda görsem ilk bakacağım yer gözlerinizin içi olur. Kıyafet ve fiziksel olan her şey geçicidir, hissiyatsızdır. Mesela yakışıklı/güzel birisi ölüp gittiği zaman "çokta güzeldi yahu" denir değil mi? Bir iki övgü daha söylenir ama içinizde bir duygu oluşturmaz.
Öleceğiz, bırakın kıyafetler ve fizikler kötü olsun. Bizler bu dünyaya izlerimizi bedenlerimiz ile bırakmayacağız, bizler izlerimizi bu dünyaya temiz ve saf gönlümüzün başardığı güzellikler ile bırakacağız.
Gözlerine baktığın zaman ister istemez insanı anlarsın çünkü bir bağ vardır. Bir sonra ki hareketi spoiler gibidir, bunu insan diyaloğu gelişmiş olan herkes anlar.
Tabiki de pasaklı değilim, kendime önem veriyorum fakat karşıma çıkan çoğu insan bir ön yargı ile yaklaştı bana karşı. Ben saflığı ve güzel kalpliliği savundum durdum fakat benim karşıma çıkan engel hep "insanların bana bakışının küstahça" olmasıydı.
Ben bu durumu savunduğum için sınavım buymuş dedim, fazlaca kalbim kırıldı fakat ben yine de savunduğum durumdan vazgeçmedim hiç, ben gözleri savunmaya ve gözlerden görünen gönüllerin hissiyatını savunmaya devam edeceğim.
Bu dünya da diğer insanlara hissiyat oluşturmak için gönül bağı kurmak gerekir, güzellik ve yakışıklılık hatta lükslük dâhi geçicidir.
Bu görmüş olduğunuz kapı gibidir nârin gönüllerin kapısı, size kapandığını söylerler fakat hafif bir zorlamayla tekrar içeri girebilirsiniz, sizlerden ricam. Lütfen size kapandığı söylenen nârin kapıları "ne de olsa kırar girerim" diyerek kolaylıkla kapattırmayın. Biliyorum, o kapı tekrar açılır ama içeri giren insan aynı olduğu için hissiyatı olmaz. Kendinize saygınız yüksek olsun, kalpsiz olmayın. Bakın nasihat veriyorum işin sonunda küfür etmek istemiyorum ama adam olun.
Kapanan kapıları açması kolaydır yeter ki yöntemini bilin, hatalarınızdan arınmadan girmeyin o kapıdan. Hissiyat üzerine kurulu şu dünya da hissiyat değerinizi Lütfen düşürmeyin. Yaşayın hayatı, iyi olun ve iyi kalın.
Congratulations @receperolq! You have completed the following achievement on the Hive blockchain And have been rewarded with New badge(s)
Your next target is to reach 100 upvotes.
You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
Check out our last posts: