- ARABULUCULUK NEDİR ?
Arabuluculuk, tarafların bir veya daha fazla arabulucunun yardımı ile bir anlaşmaya varmak için ihtilaflı konular üzerinde görüşme yaptıkları uyuşmazlık çözüm sürecini ifade etmektedir. Arabuluculuk ile ilgili teknik ve detaylı bir tanım yapılması halinde arabuluculuğu; üçüncü kişinin tarafları bir araya getirerek müzakere edebilmelerini sağladığı ve aralarındaki iletişimi kolaylaştırdığı, çözüme ilişkin karar verme yetkisinin taraflarda kaldığı, sürece ilişkin tavsiye veya karar verme yetkisinin ise üçüncü kişide olduğu bir yapılandırılmış uyuşmazlık çözüm sürecidir.
2- ARABULUCULUĞUN TARİHÇESİ
Arabuluculuk özü itibariyle içinde barındırdığı çözüm yönetimleri açısından çok eski zamanlardan beri var olmuştur. Uzak Doğu ve Afrika’da arabuluculuğun tarihçesinin eski çağlara kadar gittiği bilinmektedir. Dünya üzerinde birçok kültürde arabuluculuk temel uyuşmazlıkların çözüm yöntemi olarak benimsenmiştir. Osmanlı İmparatorluğunda da ulemanın bazı faaliyetleri modern anlamda arabuluculuğu çağrıştırmakta ve Anadolu kültürü içinde bu yöntemin kabul edildiği göstermiştir.
Modern anlamda arabuluculuk 1960’lı yılların sonuna doğru ABD’de kullanılmaya başlanmıştır. 1990’lı yıllarda İngiltere ve Fransa başta olmak üzere pek çok ülke arabuluculuk kurumunu kabul etmiştir. 2002 yılında Avrupa Birliği Medeni Hukukta ve Ticaret Hukukunda uyuşmazlık çözümüne ilişkin alternatif usuller ortaya koymuş, 2008 yılında Avrupa Parlamentosu ve Konseyi bu usulleri kabul etmiştir.
Ülkemizde ise 2012 yılında 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarına Arabuluculuk Kanunu ve kanunun uygulanmasına ilişkin 2013 yılında Hukuk Uyuşmazlıklarına Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği kabul edilmiştir.
3- TÜRK HUKUKUNDA ARABULUCULUĞA TABİ UYUŞMAZLIKLAR
Hukukumuzda birçok uyuşmazlığın arabuluculuk yöntemi ile çözüme kavuşturulabileceği kabul edilmiştir. Bunlardan belli başlı uyuşmazlıkları belirtmek gerekir ise; ticari uyuşmazlıklar, işçi-işveren uyuşmazlıkları, tüketici uyuşmazlıkları, kira uyuşmazlıkları, aile hukukuna ilişkin bir kısım uyuşmazlıklar yer almaktadır.
Burada özellikle belirtilmesi gereken bir nokta bulunmaktadır. Arabuluculuk alternatif bir çözüm yolu olmakla beraber işçi- işveren arasındaki iş uyuşmazlıklarından kaynaklanan konularda 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuyla arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir.
4- ARABULUCULUĞUN FAYDALARI NELERDİR?
Bilindiği üzere Türkiye’nin yargı sisteminin en büyük sorunu uzun süre devam eden yargılama sürecidir. Süreç öyle sıkıntılı bir hale gelmiştir ki hak arayışı içerisinde bulunan vatandaşın hakkından vazgeçmesi noktasına kadar varmaktadır. Bu anlamda arabuluculuk hak arayışı içinde olan bireyin hakkına bir an önce kavuşması adına ciddi faydalar sağlamaktadır.
Yine arabuluculuk yöntemi yargısal sürece kıyasla daha az maliyetli olup, arabuluculuk yöntemine başvuran bireyler yönünden yargılama süreci sonunda yargılama giderleri yönünden avantajlar sunulmaktadır. Arabuluculuk faaliyetinin en önemli özelliklerinde biri de bu sürecin gizli olmasıdır. Yani bu süreçte bir araya gelenler arasındaki görüşmeler hiçbir suretle ifşa edilememekte, aksi takdirde ifşa eden yönünden cezai müeyyideler uygulanmaktadır. Yine arabuluculuk sonucu elde edilen sonuç sadece bu sürece katılanlar yönünden bağlayıcı nitelikte olup, benzer uyuşmazlık durumlarında emsal nitelikte değildir.
Arabuluculuk ülkemizde yeni uygulanmaya başlayan bir yöntem olmakla birlikte avantajları sayesinde ihtiyari konularda da tercih edilmeye başlanmıştır. Unutmamak gerekir ki, Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.
https://ipfs.busy.org/ipfs/QmVaAXBxwam2VodN16JWp23Zi9VoS7KmNwNgKVzbep3Dsx