Bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim çok fazla film olduğunu görünce içlerinden bazılarını listeme almaktan vazgeçmiştim. Listeden çıkardığım filmlere şöyle bir göz atınca açıkçası üzüldüm. Çoğu hayranlık duyduğum ve defalarca izlemekten vazgeçmeyeceğim filmlerdi. Ben de bu hafta farklı bir liste yapmaya karar verdim. Başlıktan da anlaşılacağı üzere beğendiğim 7 yönetmenin en sevdiğim 3 filmini listeledim. Liste uzun olduğu için her film ile ilgili detaylı bir yorum yapmak yerine, o film için hissettiğim bir kaç kelime ile listelediğim filmleri sizlere sunmak istiyorum. Listede yer alan filmler pek çoğunuzun izlediğini düşündüğüm filmlerden oluşmakta. Bu nedenle önümüzdeki yazımda popüler olmayan ancak hatırı sayılır bir izleyici ve hayran kitlesine ulaşmış yer yer festival yer yer de ödüllü filmlere yer vereceğim. Hatta şu an şöyle bir şey yapabileceğimi de düşündüm; uzak doğu sinemasının ülkemizde çok tercih edilmemesi nedeniyle güzel bir karşılaştırma listesi yaparak işi, bu filmi sevdiyseniz bunu da mutlaka izlemelisiniz tarzında bir şeye dönüştürerek batı-doğu sentezi yaratmaya çalışabiliriz. Herkese iyi seyirler.
7- Guy Ritchie
-Lock, Stock & Two Smoking Barrels
Guy Ritchie'nin karakteristik özelliklerini deneyimlediğim ilk filmi. Guy Ritchie'nin de uzun metrajlı ilk filmi. Komik, eğlenceli ve hareketli.
-Rock'n Rolla
Alternatif afişin benzerliğinden de anlayabileceğiniz üzere benzer nitelikte eğlenceli bir film. Guy Ritchie'nin en sevdiğim yanı senaryolarındaki rastlantısallık kurgusu.
-Snacth
Bu adamın efsane filmi işte budur. Kadroya bakar mısınız ? Konu muazzam eğlenceli. Hikayeler muhteşem sürükleyici. Ve oyunculuk kesinlikle izlenesi. Gerçekten izleyip beğenmeyeni görmedim desem yeridir. İzleyenler bir daha izleyin, çok güzel ayrıntılar yakalayacaksınız.
6- Martin Scorsese
- Goodfellas
Bu film ile ilgili söylenebilecek çok az şey var. 1920-1950 yılları arasında geçen Mafya filmlerini seviyorsanız ve işin içinde drama da olsun diyorsanız en iyi bir kaç filmden biri budur.
Gangs Of New York
Martin Scorsese'nin en iyi filmlerinden biri değil belki ama benim en çok hoşuma giden filmlerinden biri. Filmin atmosferi ve mekanların kaotik yapısı muazzam.Taxi Driver
Robert de Niro ve Martin Scorsese'nin açık ara en iyi filmi. İzlemeyenler için -umarım izlemeyen kalmamıştır- şunu söylemem gerekirse Robert de Niro'nun performansını gördükten sonra neden büyük bir oyuncu olduğunu kolaylıkla anlıyorsunuz. Konusu mu ? Vakit kaybetmeden izleyin.
5- David Fincher
-The Curious Case of Benjamin Button
Sadece kendinizi filmde Benjamin Button yerine koyup bir yaşam hayal edin. Filmi sevmek için başka bir şey yapmanıza gerek yok.
- Fight Club
Anlatmaya gerek yok :)
-Seven
Her dakikası kıymetli her dakikası izlenmeli.
4- Hayao Miyazaki
- Princess Mononoke
Eğer hayal gücünüzle birlikte film izlemeyi seviyorsanız büyük üstat Miyazaki'nin en iyi eserlerinden biri. - Howl's Moving Castle
- Spirited Away
Afişin biraz korkunç göründüğünü düşünebilirsiniz. Ancak filmi izledikten sonra neden bu afişi seçtiğimi çok iyi anlayacaksınız. Bazı şeyler göründüğü gibi değildir.
3- Quentin Tarantino
- The Hateful Eight
Tek mekanda geçen bu filmde, Tarantino karakterlere mistik diyaloglarla bambaşka bir hayat vermiş. Ağır ilerlemesine rağmen yer yer Nuri Bilge Ceylan sinematografisini görebiliyoruz.
-Reservoir Dogs
Anlatmaya gerek var mı ? - Jackie Brown
Benim için en iyi Tarantino filmi. Tarantino sevenlerin büyük bir kısmı benimle aynı görüşte olmamasına rağmen yine de bu filmi tek geçerim. Tarantino filmlerinde oyunculuklar konusunda pek çok insanın hem fikir olduğu şahsına münhasır karakterler yaratılması noktasında zirve yapmış bir film.
2- Robert Zemeckis
- Forrest Gump
'' Run Forrest Run '' yeterli mi ? - Cast Away
Tom Hanks'in muhtaşör muazzam oyunculuğu ile izlemekten keyif aldığınız, kendinizi yer yer karakterle aynı umutsuzluk ve umudunu paylaşırken bulduğunuz bir film. Filmdeki bazı hataları görmezden gelip reklam kokan hareketlere takılmadığınız sürece güzel dakikalar sizi bekliyor.
1- Stanley Kubrick
- Full Metal Jacket
Sinema dünyasının en iyisinden en iyilere yakışır bir eser. Film baştan sona kadar sizi içine çeker. İçinde çok derin çıkarımların yer aldığı enfes sahneler vardır. Eğer simetri hastalığınız ya da anksiyeteniz varsa tam sizlik bir film. Çünkü bu bir Kubrick filmi. - 2001: A Space Odyssey
Değerli arkadaşlar, büyük bir ihtimal listenin burasına gelmeden sıkılmış ve ekrandaki geri butonuna basmış olacaksınız ama yine de bir kaç bir şey söylemeden geçemeyeceğim. Film 1968 yapımı. Filmi izlerken yaratılan hayal gücüne, karakterlere, olaylara ve en önemlisi anlatılmak istenilene bir bakarsanız bu filmin nasıl büyük bir yapıt olduğunu, kendisinden sonra çekilmiş yüzlerce filme ve kendisinden sonra yazılmış yüzlerce kitaba ilham kaynağı olduğunu görebilirsiniz. Yine bu filmde görsel efekt bulunmadığını gördüğünüz tüm görüntüler kamera açısı ve teknikleri ile yapıldığını belirtmek isterim. - Barry Lyndon
Roman okurken karakterleri, mekanları, yaşanılanları zihninizde canlandırmaya çalışıyorsunuz ya, bu filmi izlerken de bunların hepsini okuyormuş gibi düşünün. İşte öyle bir film.