Kara İncir Ve Küçük Taze Cevizin Valsi- Black Fig And Small Fresh Walnut Waltz

in #tr6 years ago (edited)

Günlerden bir gün, uzun yaşam macerasının kim bilir kaçıncı meyvesini vermek üzere olan ceviz ağacının üzerindeki bir ceviz, artık dalından koparılmaya hazır hale gelmiş ve "yaşasın" demiş, "oldum"…

Ağacın diğer bütün yaprakları onun bu şen mezuniyetinden habersizmiş. Çünkü onlar bu ağacın bir ceviz ağacı olduğunu bilmiyor ve buranın kendilerinin yaşaması için hazırlanmış, onlara ait bir konak olduğunu sanıyorlarmış.

Bütün yapraklar, kendi küçük varlığının ve fevkaladeliğinin düşüne dalmış, rüzgarla oradan oraya savruldukları bir hayat yaşıyorlarmış.

Etraflarındaki diğer yaprakları da görüyor, hissediyor, fakat fiziksel olarak ne kadar benzerlerse benzesinler, kendilerinin diğer tüm yapraklardan daha özel olduğunu düşünüyorlarmış.

Aslında birbirleriyle hemfikir oldukları tek konu çoğu zaman buymuş.

Önceleri henüz olgunlaşmamışken tıpkı yapraklar gibi yeşil olduğu için, fark edilmesi oldukça zor olan küçük taze ceviz, büyüyüp kabuklanmaya başladıkça dikkat çekmeye de başlamış.

Sonra yaprakların bir kısmı, onu fark etmiş, fakat ne olduğunu anlamlandıramadıkları bu şeyi görmezden gelmeyi tercih etmişler ve o hiç orada yokmuş gibi davranmışlar.

Küçük taze ceviz aldırmamış, büyümüş...

Bir kesim yaprak ise, onu itmiş, dışlamış, ötekileştirmiş. Kendini buraya ait hissetmemesini sağlamaya çalışmışlar.

Küçük taze ceviz aldırmamış, büyümüş...

Diğer bir kesim yaprak da, taze küçük ceviz hakkında kötü konuşuyor, ona iftira ediyor, arkasından ali cengiz oyunları oynuyormuş.

Ama küçük taze ceviz sadece büyüyormuş...

Yapraklar ait oldukları yerin kendilerine ait olduğu zannına kapılarak, koskoca bir mevsim boyunca caka sattıktan sonra, sararıp soluyor, dökülüp, uzaklara savruluyorlarmış.

Küçük taze ceviz ise hala orda...

Ağaç her mevsim dökülen yaprakların yerine yenilerine hayat verirken, yaprakların her seferinde ve her seferinde kendilerini ağacın sahibi tayin eden bu kibirli tavırlarını tebessümle karşılıyormuş. Çünkü olmuş olanı da, olmakta olanı da, olacak olanı da bilen ağacın küçük, taze cevizler yetiştirmekten başka bir gayesi yokmuş.

Ve ne yazık ki, ceviz olmaya giden meşakkatli yol yapraklıktan geçiyormuş.

Küçük taze cevizin azmini ve kararlılığını gösterebilen bütün cevizler sonunda bir gün "yaşasın, oldum" demiş. Lakin bunların bazıları, dışarıdan olmuş gibi görünse de aslında içleri olmamışmış.

Çünkü;

Bazıları yaprakların kendilerini görmezden gelmesi karşısında, dikkat çekmemek için yaprak gibi görünmeye çalışmış ve hiç büyümemeyi tercih etmişler.

Bazıları yaprakların kendilerini dışlamasından çekindikleri için kendilerinin de bir yaprak olduğu yalanını söylemiş ve zamanla buna kendileri de inandıklarından içleri kof kalmış.

Bazıları da haklarındaki iftiralar ve içine çekildikleri oyunlar karşısında güçlü duramamış, içlerini dolduran kurtçukların fısıldadıkları vesveseler yüzünden çürümüş, başkalaşmış, pisleşmişler.

Dışarıdan bakınca kabuğu sağlam cevizler görüp de, kurtlanmış içlerle karşılaşanlar, onları öyle bir tiksinti ile atmışlar ki ellerinden, ağaç bile utanmış.

Fakat bizim küçük taze ceviz, kararlılığını ve isteğini her zaman muhafaza ettiğinden olacak, bütün aşamalardan başarı ile geçmiş.

Ceviz olma görevini o kadar büyük bir başarı ile tamamlamış ki, bundan sonra yapraklar gibi dalından dökülüp savrulsa bile gam yemezmiş.

Meğer bizim küçük taze ceviz, hemen yanı başındaki incir ağacının üzerinde kendi mücadelesini veren bir kara inciri izler dururmuş ne zamandır. Zira kara incirin çetrefilli yolculuğu sırasında çektiği benzer çileleri gören küçük taze ceviz, onu her zaman kendine yakın bulurmuş, bir o kadar uzak.

Birbirleriyle böyle benzer ve böyle apayrı yollarda, ama aynı menzile doğru ilerlerlerken, bir küçük kavuşabilme ümidinden güç alıyor, bir gün, bir damakta olsun buluşup, tek bir vals yapabilmeyi umarak zor günlere ayrı ayrı ama beraberce göğüs geriyorlarmış.

Nihayet görevlerini tamamlayıp olmaları gereken şeye dönüşebildiklerinde, artık bir daha görüşünceye kadar ayrılmak zamanı gelmiş.

Kavuşmak pek çok ayrılanlar için bir hayal olsa da, birbirlerini kaybetmemeye söz verenler için muhakkaktır.

Zira küçük taze ceviz ve kara incir, çok geçmeden bir damakta buluşmuş ve söz verdikleri valsi yapmışlar. Biri cevizliğinin, diğeri de incirliğinin doruğunda, olgunluklarının tamında, olması gereken yerde ve zamanda...

Yeniden buluşacakları gün birbirlerini tanımaları için söylemeleri gereken cümleleri fısıldamışlar birbirlerine ve bir kez daha ayrılmışlar, yeniden buluşuncaya kadar...

Uzun zaman sonra ve hem de uzun zaman önce, zamanın herhangi, ama tam olarak olması gereken bir yerinde, bir akşam, bir kadın, bir yerden giderken, bir adam yanına yanaşmış ve çantasını işaret ederek; "bu ne biçim bir çanta böyle" demiş. Kadın bunu duyduğunda bir şey hatırlamış gibi olmuş ama ne hatırladığını hatırlaması için doğru zaman gelmediğinden tam hatırlayamamış.

Sonra aradan bir zaman daha geçtiğinde, adam ve kadının yolları tekrar kesişmiş. O zaman da kadın adama "bende bir anadan doğmadım mı? " diye sorunca, adam da bir şey hatırlamış gibi olmuş ama ne hatırladığını hatırlaması için doğru zaman gelmediğinden tam hatırlayamamış.

Ama o gece birbirlerini öptüklerinde ikisinin de damağında kara incir ve taze ceviz tadı kalmış.

Ve geçmişte ve gelecekte ve anda olan her şey aynı anda yaşanmakta olduğundan, o anda, onlar birbirlerini öperken oluşan o küçücük kavuşabilme ümidi, küçük taze cevizi büyüten güç olmuş...

One day, a walnut on the walnut tree, which is about to give away the fruit of the long life adventure, is now ready to be ripped from the branch and said, "hey; I’am done!”

All the other leaves of the tree were unaware of his merry graduation. Because they don't know that this tree is a walnut tree, and they think it's a mansion of their own, prepared for their own living.

All the leaves lived a life where their own little existence and supremely thought, the wind, and they hurled from there.

They see the other leaves around them, they feel, but the more physically similar they are, the more they think they're more special than any other leaf.

In fact, the only thing they agree with each other is most of the time.

Since it was not yet ripe, as the leaves were green, the little fresh walnut, which was very difficult to notice, began to attract attention as it began to grow and crusts.

And then some of the leaves, they noticed it, but they chose to ignore this thing they didn't understand, and they pretended it wasn't there.

Small fresh walnut ignored, enlarged...

If a cut is a leaf, it's pushed, outdone, exudes it. They tried to make sure he didn't feel that way.

Small fresh walnut ignored, enlarged...

Another cut leaves a bad talk about the fresh little walnut, slandering it, playing the Ali Cengiz games from behind.

But the little fresh walnut is just growing...

The leaves were taken by the thought that they belonged where they belonged, and after a whole season of folding, they were yellows, spills and hurted away.

The little fresh walnut is still there...

The tree is giving life to new people instead of falling leaves every season, and each time the leaves are welcoming them with a smile, which is the self-determination of the tree owner. Because what happened was that the tree that knew what was happening and what was going to happen was nothing more than raising small, fresh walnuts.

And sadly, the Pastorius road to becoming a walnut is passing through the leafy.

All the nuts that could show the determination of the little fresh walnut and the stability finally said, "I've had it for a day." But some of them seem to have been from the outside, but they didn't actually exist.

Because

Some have lied that they were a leaf because they were attracted to the exclusion of the leaves themselves, and in time they had a kof that they believed in themselves.

Some of them have not been able to stand strong in the face of slander and the games they were drawn from, and the worms that filled them, they whispered, and they were rotten, and they were contaminated.

From the outside, when they saw the bark intact and faced the worms, they threw them out with such a disgust that even the tree was ashamed.

But our little fresh walnuts will always retain its determination and desire, with success from all phases.

He completed the task of becoming a walnut with such great success that he would no longer eat a gamut, even if it was poured out of his branch like a leaf.

It turns out that our little fresh walnut, right next to the fig tree on the side of a land that gives its own struggle to watch when it stops. Because the little fresh walnut that saw the similar ordeal he suffered during the black inciding journey, always found him close, far away.

They are similar to each other, and in such a different way, but as they move towards the same range, they take power from the prospect of a small reunion, one day, to meet in a dream, and hope to make a single waltz, but they have a chest of hard times.

When they finally get to finish their mission and become what they need to be, it's time to leave until we see each other again.

Although it is a dream for many who have been separated, it is for those who promise not to lose each other.

Because the little fresh walnut and the black fig, they soon met in a pipit and made the waltz they promised. One is a walnut, the other is at the peak of its figs, the maturity is exactly where it should be, and in time...

The day they meet again, they whisper the sentences they need to tell each other, and once again they are separated, until they meet again...

After a long time and a long time ago, there was no time, but in a place where it should be exactly, one evening, a woman, when she was going away from a place, a man approached her and pointed her purse; "What kind of bag is that?" She seemed to remember something when she heard this, but she didn't exactly remember what she remembered.

And then one more time, and the man and the woman's paths crossed again. I wasn't born from a mother? "When he asked, the guy seemed to remember something, but he didn't exactly remember what he remembered.

But when they kissed each other that night, they both had black figs and fresh walnut in their palate.

And since everything that has happened in the past and in the future and at the same time, at that moment, they have been the power to grow small fresh walnut, which is the tiny reattachable hope that formed while kissing each other...