Hayalimdeki matematik öğretimi için öncelikle sınıfımdaki her bir öğrenciye eşit davranmayla başlamalıyım diye düşünüyorum. Çünkü benim okuduğum ilkokulda, o okulda görev yapan öğretmenlerin çocuklarıyla aynı sınıftaydım, bir öğrenciye ayrıcalık tanındığında diğer öğrencilerin ne düşünebileceklerini, bir süre sonra nasıl davranışlar sergileyebileceklerini, ileride kendiler üzerinde ne gibi izler kalabileceğini az çok kestirebiliyorum. Eşitlik herkes için geçerli olmalı. Çünkü öğrenciler öğretmenlerini rol model aldığından, öğretmen sınıfta her öğrenciye eşit bir şekilde davranmazsa ya da her öğrenciye eşit fırsatlar vermezse diğer öğrenciler bir süre sonra öğretmenleri gibi davranmaya başlayıp, en basitinden, arkadaşları arasında ayrım yapmaya başlayacaklardır. Öğrenciler önemsenmediklerini düşünüp derse küseceklerdir. Bunun sonucunda ise öğrencilerin derse veya öğretmene karşı bir önyargıları olacaktır. Böyle böyle ileriki yaşlarda büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Ben bunu istemiyorum. Ben; sınıfımdaki her bir öğrenciye eşit fırsatlar tanıyıp her bir öğrencimin ileride söz sahibi olmalarını, kendilerine özgüveni olan ve mesleklerini ellerinden gelenin en iyi haliyle icra etmelerini istiyorum.
Öğrenciler bana gelinceye kadar zaten matematik hakkında bir fikir edinecekleri için çoğunun matematiğe karşı bir önyargısı olacağını düşünüyorum. İlk yapılması gereken bu önyargının yıkılması. Matematik öğrenilmesi gereken bir zorunluluk, dersi geçebilmek için ezberlenmesi gereken formüller veya teoremlerden çok daha fazlası. Matematik hayatımızın bir parçası, her yerde matematik var. Yani matematiği ayrıştırılmış parçalar değil de bir bütün olarak ele almalarını istiyorum.
Beni fizikten soğuttuğu gibi öğrencileri matematikten en çok soğutan sebeplerden biri de ezber kısmı. Ezberin benim sınıfımda yeri olmamalı. Öğrenciler matematiğin önce anlamını anlamalı sonra geriye eğlenceli kısım kalıyor; Matematik dilini konuşabilmek. Mesela ben bu yaşıma kadar çarpmanın bir gruplama anlamı olduğunu ya da alan bağlamından bakacak olursak bir satır-sütun ilişkisi olduğundan bihaberdim. Benim öğrencilerim öncelikle konunun özünü anlamlandırabilmeli, çarpmanın grup*gruptaki eleman sayısı olduğunu ya da alan için 5x6 derken aslında 5 sütunun 6 defa yinelenmesini bahsettiğimizi anlamlandırıp sonra önüne gelen çarpma işlemini ya da alan bulma problemlerini gözü kapalı bir biçimde yapabileceklerdir. Böyle bir öğretimden sonra öğrenci anlamlandırarak kendi formülünü kendi türetebilir zaten. Böylelikle ezbersiz eğitim yapılması basit ve mümkündür.
Bir başka önemli bulduğum durum da öğrencileri başarılı veya başarısız diye ayırmak ya da yargılamak da doğru bir davranış değildir. Öğrenci kavram yanılgısına veya başka yanlış anlamalar sonucu oluşan hatalara düşmüş olabilir. Burada önemli olan öğrencinin yanlışını bulma yolunda öğrenciye yol gösterici bir ışık olmaktır. Öğrencinin yanlış yapmasını bir fırsata çevirerek ve öğrenciyi rencide etmeyecek şekilde sınıfta yanlış bulunan sonuç tartışılabilir veya yanlış yapan öğrenciye doğru sorular sorarak öğrencinin yanlışını keşfetmesi sağlanabilirse bu kalıcı bir öğrenme olmuş olur. Mesela "Bir alışveriş merkezinde tanesi 50 TL olan gömlekler %20 indirim ile satılmaktadır. 2 gömlek alırsak kaç TL ödememiz gerekir?" gibi bir soruda öğrenci "O zaman 2 gömleğe %40 indirim olur 2 gömlek 100 TL idi, sonuç olarak 60 TL ödenir." şeklinde bir aşırı genelleme yaparak yanlış sonuç bulmuşsa öğrenciye peki 5 gömlek alsaydık kaç para öderdik gibi bir soru sorularak öğrencinin yanlışını keşfetmesi sağlanabilir. Uygulanması çok basit olan bu öğrencinin keşfetmesi durumu ne yazık ki bizim zamanımızda yoktu. "Ben dersimi anlatır çıkarım, ödevlendireyim oradan kaparlar zaten." gibi tutumlar nedeniyle bir çok öğrenci matematiği anlamadan pes ettiler eminim.
Öğrenci için her zaman öğretmen olmak yerine bazen de öğrencilerle aktivite yapabilmek de önemli. Mesela öğrencilerin sınav dönemi daha yeni geçmişse o derste eğitici bir sürü oyunlar oynanabilir, grup etkinlikleri yapılabilir. Yani bazı durumlarda ders her zaman ders olmamalı ders her zaman kitap defterle öğrenilebilecek bir şey olmamalı. Bazen dünyaya onların gözünden bakabilmek çok önemli. Mesela bazen dersler oyun saati gibi olmalı, öğrencinin bilgiyi kendi yollarıyla kazabilecekleri ders değil de grup çalışmalarıyla, konuya ait kazanımları çıkarabilecekleri etkinliklere sınıf içinde yer vermek onların matematiği sevmesine yardımcı olacaktır ve hayatlarında güzel ve kalıcı izler bırakacaktır. Eminim ki etkinlikle ya da oyunla yani bir aktiviteyle öğrenilmiş bir durum kolaylıkla unutulmaz.
Ve üzerinde emek olan bir bilgi kolay kolay unutulmaz. Geçmişte bana yapıldığı gibi, öğrencilerime günde 4-5 araştırma konusu vermeyeceğim tabi ki, bu insanı bir şeyleri sorgulamaya soğutuyor. Araştırmak sıkıcı gelmeye başlıyor ve öğrenmeye karşı bir önyargı oluşuyor. Bir de şöyle bir gerçek var ki söylemeden edemeyeceğim çok fazla ödev verilince, kendimden biliyorum, ister istemez ebeveynler devreye giriyor ve o ödevin de araştırma sorularının da eminim ki öğrenciye hiçbir faydası kalmıyor. En fazla ebeveynler ve öğretmenler yoruluyor. Öğrenci kazanması gereken bilgiyi kazanamıyor. Bunun yerine dersin bir noktasında o konuyla ilgili ilginç bir fikir atsam ortaya içlerinden bir öğrenci bile o konuyu araştırıp arkadaşlarına anlatsa arkadaşlarının da merakı uyanacaktır, onlar da araştırmaya başlayacaktır. Sonuçta akranlarımız söylediklerine önem verdiğimiz öğretmenlerimiz değil midirler? Bundan sonraki yaşlarda ise ortaya bir fikir atıldığında onu da sorgulamak isteyeceklerdir. Önemli olan ilk kıvılcımı çakabilmekte. Birilerine zorla bir şeyler yaptıramazsınız, yaptırsanız bile o anlık bir şey olacağından kalıcı olmayacaktır ve eminim ki ne kendimi yorduğuma ne de karşımdaki öğrencileri sıktığıma değmeyecektir.
Özetleyecek olursak ben sınıfımda hiçbir ayrımın yapılmadığı, herkesin, gerek sözel gerek duygusal yani her anlamda, birbirinin kişisel alanına saygı duyduğu ve nefretin olmadığı bir sınıf ortamı istiyorum. Matematik öğretiminde ise öğrencilerin önce bilgileri anlamlandırdığı ve sonrasında ise matematiği konuşturduğu, matematiğin konuşulabildiği bir ortam yaratmak istiyorum. Gerek bireysel çalışmalarda gerekse grup çalışmalarında öğrencilerimin eğlenerek ve bilgilerine yeni bilgiler katarak ilerleyebilmelerini istiyorum.
Matematiği seviyorum ve ilerde öğrencilerimin de matematiği sevmelerini istiyorum :)
Merhaba dostum, içeriğini beğendim. Biz türkler şu zamanlar sitede parmakla sayılabilecek kadar az kişiyiz. Bu nedenle birbirimizden haberdar ve destek olmak için seni takibe aldım. sende alırsan sevinirim :)
Teşekkür ederim güzel yorumun için 😊 Bloğuna bakıyorum hemen 😊
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by ntalimci from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Merhaba yaziniz gayet guzel olmus. Bizim donemimuzde (1990 li yillarda) matematik hocalari genelde eli sopali ve erkekti. Boylelikle kizip bagirdigindan dolayi sevilmeyen ders olarak kabul ediliyordu. Umarim siz genclere iyi bir ornek olur ve matematigi sevdirirsiniz hocam.
Teşekkür ederim yorumunuz için 😊 Haklısınız biraz, dersler genellikle o dersi veren öğretmenlerle özdeşleştirildiği için öğretmenler bu konuda önemli bir faktör oluyorlar, yani bir öğrencinin o dersi sevip sevmemesi öğretmenlerin tutumlarının bir sonucu oluyor aslında. Bu yüzden öncelikle öğretmenlerin turumu önemli; ikincisi ise, yukarıda bahsettiğim gibi, dersin işleniş yöntemi. Daha oyun yaşında olan çocuklara, onlara yabancı gelen bir matematik diliyle öğretim yapmak her iki taraf için de sıkıntılı bir durum olur doğrusu. Ne öğretmen yaptığı işten zevk alır ne de öğrenciler derse ilgilerini verebilirler.
Isallah dediklerinizi yapmada basarili olursunuz...
İnşallah 😊
Matematik bölümü bizim zamanımızda lisedeyken Eşit Ağırlık adıyla geçiyordu :) bence de herkese eşit davranılmalı.
Teşekkür ederim yorumunuz için 😊 Eşitlik sadece ders içinde olmamalı; her yerde ve herkes için olmalı.
matematik dersini düşünüyorum da pek sevmezdim çünkü ögretmenini sevmezdim ☻
siz yıllar sonra sevilen ve dersini sevdiren öğretmen olarak anılacaksınız bu düşüncenizden ötürü, tebrik ediyorum☺
Teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için 😁
ben de sizi tebrik ediyorum trliste için😊
Teşekkür ederim 😊
Tebrikler ! Paylaşımınız TRListe kurallarına uygun görülmüş olup günün seçilen yazıları arasında yerini almıştır.Paylaşımınız için Teşekkürlerimizi sunarız.Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.Eğer, bizimle iletişime geçmek isterseniz TR Discord Kanalından bizlere ulaşabilirsiniz.
Teşekkürler :)
you love math we love you!! emeğine sağlık,tebrikler
Çooook çok teşekkür ederim :)
Tebrikler efenim :)
Teşekkür ederim efenim :)
Matematik ile ilişkimiz hep orta halli oldu. Ne tam sevdim, ne de nefret ettim. Tebrikler ve teşekkürler bu güzel paylaşım için. :)
Asıl ben teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için :)
Great!!! 2×2=5 :)
Correct 👍🏼😂😂
Bende çok severdim matematiği tabi zamanla unutmaya başladım :) tebrik ederim güzel bi yazı olmuş
Çok teşekkür ederim :) Biraz üstüne uğraşsanız aslında kalıcı olan bilgiler gün yüzüne çıkacaktır, yapabildiğinizi gördükçe yapmak isteyeceksinizdir. :)
Orası öyle tabi de uğraşma isteği kalmadı sadece :)
Yine de denemenizi tavsiye ederim 😊
Matematik dersini hep hocaların ilgisizliği yüzünden sevememiştim sonrasında ise tamamen kopmuştum. İnşallah aklınızdaki gibi öğretmenler sıklıkla olur.
Tebrikler, hoş bir yazı olmuş.
İnşallah geleceğin öğretmenleri yapıcı olur bu tür konularda 😊 Teşekkür ederim 😊
Tebrik ediyorum, bugün steem için öğretmenler günü galiba. :) Hepimizin hayatında en az bir veya birkaç kez yaşadığı sorunlara değinmişsiniz. Matematikten pek anlamayan ben ve benim gibiler için ilham kaynağı olabilir.
Teşekkür ederim 😊 Yaşadığım sıkıntılara ve yaşanıldığını gördüğüm sıkıntılara yani her şeye her duruma değinmeye çalıştım açıkçası 😊
Problem varsa çözümü de vardır hocam. Tekrar tebrikler, iyi geceler. :)
Aynen öyle. İyi geceler size de. 😊
Yazını çok beğendim.İnşallah istediğin gibi bir öğretmen olabilirsin.Anlattıklarının çoğuna katılıyorum.Şu an liseye giden bir oğlum var matematiği sevmiyor.İstese yapabilecek ama sevmediği için uğraşmak da istemiyor. Senin gibi bir öğretmene ihtiyacı var sanırım. Listeye girmeyi başarmışsın. Tebrik ediyorum.
Çok teşekkür ederim 😊 Genelde dersler konusunda yaşanılan sorunların çözümü basit, umarım oğlunuz da geçmişte edinmiş olduğu önyargıları aşmayı başarabilir, zararın neresinden dönülse kardır.
İnşallah
tebrikler
Teşekkürler 😊
Harikasınız öğretmenim. İnş. İstikrarınızı korursunuz.
Teşekkür ederim güzel dileğiniz ve yorumunuz için 😊
tebrik ederim. ellerine emeğine sağlık güzel paylaşım olmuş;)
Teşekkür ederim 😊