Yaşantımızın unutulmasını asla istemeyeceğimiz anları vardır. Bunun için hafızada biriktirmek yetmez, elimizde somut bir şeyler barındırmak isteriz. Bir fotoğraf, bir taş, bazen bir anahtarlık bile bize bir şeyler hatırlatabilir ve o yaşadığımız günleri ölümsüz kılabilir. Biz bunlara hatıra diyoruz. Bazen keşkelerle dolu bazen "Hey gidi..." diye başlayan ahlar vahlar dolusu cümleler içinde sarfettiğimiz "Zamanı geri döndürme" çabasıdır hatıralar.
Her zaman başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Çünkü zamanı geri döndürmek mümkün değildir. Fakat hatıralar en azından anımsamamızı ve o günkü duygularımızı ve düşüncelerimizi bir saniyeliğine de olsa hatırlamamızı sağlar. Hatıralarla yaşanır mı? Bir arabayı sadece arkaya bakarak sürmek mümkünse evet, yaşanır. Ya da yaşanmaz.
İnsan geçmişini tabi ki de unutmamalı. Berden geldiğimizi, hangi havayı soluduğumuzu ismimizden önce bilmemiz gerekir. Ayrıca hatıralar yalnızlığa da çok iyi gelmektedir. Çünkü hatıralar akla genellikle yalnız kaldığımız zamanlarda gelir. Yalnızlık öyle bir psikolojik travmadır ki her gelen kötü şeyin ardından iyi bir şeyin geleceğine asla inanmaz, en kötüsünü ister gibi hep olayların en kötüsünü bekleriz. Bazılarımız yalnızlığın iyi geldiğini ve yalnızlığı sevdiklerini söylemektedirler. Bu kişiler genellikle yalnızlığı benimsemiş, yani yeterli miktarda yalnızlıkla zaman geçirmiş kimselerdir. İnsan belirli sürelerde yalnız kalınca hatıralara sarılır. Hatıralar yalnızlığın en iyi dostudur. Hatıralar peynirse, yalnızlık rakıdır.
Her vakit yalnızlığın da, hatıraların da değerini bilmeli yakınmaktan çok “Güzel günlerdi…” şeklinde ihsanlı olmalı ve her konuda anlayışımızı sürdürmeliyiz.
Congratulations @mehedr0713! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of upvotes received
Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP