Değişen dünyayla birlikte insan en acımasız zararı doğaya vermekte ancak yine doğa'dan medet ummaktadır. Değişen tatil istekleri ve şehirleşmenin artmasıyla talepler yavaş yavaş bu yönde ilerlemektedir.
Demiz, kum, güneş yerine oksijeni bol temiz hava, sessizlik, doğa ve yeşillik almaktadır. Başka ülkelerde firmaların solunabilir orman havasını şişelere doldurup pazarlama yaparak para kazanmaya başladığı eminim çoğunuz duymamıştır. Yakında ülkemizde de böyle üretimlere firmaların kalkışacağı zamanlar uzak değildir.
Tam da burada bulunduğumuz coğrafi şartlar göz önüne alındığında diğer ükelere göre avantajlı konumdayız. Bununla birlikte bunun değerini bilmeliyiz çünkü bu topraklar bize gelecek nesiller adına emanet ve teslim aldığımız şekli itibariyle giderek bozulmaya yüz tutmaktadır. Nesillerimize daha güzel bir dünya bırakma adına doğaya sahip çıkmalıyız.Bazı tatilciler bakire bögelerden yerler satıp alıp buralarda ahşap evler yaparak kendi hayatlarını ikame etmeye çalışmaktadır. Bu durum ülkemizde giderek yaygınlaşmakla birlikte bu türden yerlerin değerini artırmaktadır.
Avantajlarından bahsedersek ormanların içinde yürüyüş, doğa kampları, atv motor safariler, bisiklet turları, doğal gölette balıkçılık gibi eylemler şehirde bulunan çoğu insanın belki de hayalleri olan eylemlerdir. O hayalleri hem kendimiz hem de gelecek nesiller adına gerçekleştirme adına her birlikte sımsıkı tutarak doğaya yapışmalıyız....