Merhaba arkadaşlar,
Bugün 07.07.2018 saat şuan 17:54, blog yazmak için güzel bir saate benziyor. Yahu bugün ne yazsam diye kara kara düşünür iken, @quraturk'ün bir projesine rastladım. Sizde ilgili posta buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Quraturk, yine bir etkinlik başlatmış ve takipçilerinden ''Arkadaşlık'' ile alakalı herhangi bir paylaşım yapmalarını istemiş. İsterseniz bir video yada bir blog yazısı ile ''Arkadaşlık'' kavramını kendinizce yorumlamanız istenmiş. Ben çok fotojenik olmadığım için video şıkkını eledim, yarışmanın blog kısmına Afyonkarahisar'dan katılıyorum. Yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum ;)
Sözü daha fazla uzatmadan konumuza gelelim. Nedir arkadaşlık? Arkadaşlığın, kendimce yorumlamasını yapmadan önce, gelin hep birlikte kelime anlamını bir öğrenelim. TDK'ya göre ''Arkadaş'': Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş. Buradaki anlamda, bacanak kelimesine her ne kadar anlam veremesem de, oldukça güzel bir açıklama olduğunu düşünüyorum.
Yeri gelmişken, bir de ''arkadaş'' kelimesinin kökenine bir göz atalım. Arkadaş kelimesi nereden gelmektedir? Arkadaş kelimesinin kökeni, taaaaa eski Türk boylarına kadar dayanmaktadır. Eski Türklerde, askerler cenk ederlerken, arkalarından gelebilecek herhangi bir saldırıyı önlemek amacı ile sırtlarını hep sağlama alırlarmış. Kimi zaman bir kayaya, kimi zamanda bir ağaca sırtını vererek, Battal Gazi misali sağa sola ok atarlarmış. Eski Türkler bu duruma, ARKA-TAŞ ismini vermişler. Ve zamanla ARKA-TAŞ kelimesi türeyerek ARKADAŞ halini almıştır. Yani arkadaş, sırtınızı güvenle dayayabileceğiniz kimsedir. Bak bu adamdan bana zarar gelmez. Ben sırtımı buna vereyim, önüme bakayım dedirten insandır. Dosttur, kardeştir, yârendir, yoldaştır.
Dünya'ya gelirken öz kardeşinizi bile seçemezsiniz. Zaten doğduğunuzda ya sizden önce doğmuş bir abi veya abla yada sizden sonra doğacak olan bir kardeşiniz olur. Seçme şansınız yoktur. Sürpriz yumurta gibidir kardeş. Genellikle hayırsız olurlar. Lakin arkadaş öyle midir? Heyhat, arkadaş candır. Arkadaşı siz seçersiniz. Gökten zembille inmez hiçbir arkadaş. Önce birini tanırsınız, sonra biraz daha tanırsınız, sonra daha daha tanır, tanır, tanır ve ona bir değer verirsiniz. Yani o kişi, arka-taş olabilmek için birçok yoldan geçer. Ve sonunda o kutsal mertebeye erişir.
Aristo'ya sormuşlar. Arkadaş nedir? Aristo demiş ki: İki bedeni mesken tutan tek bir ruh.
Yaaa, ben demiyorum Aristo diyor. İki bedeni mesken tutan tek bir ruh... Bir bütün olmaktır arkadaşlık. İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve dahi sağlıkta bir olmaktır. Bir kıza aşık olursun, ilk arkadaş bilir. Onun hakkıdır çünkü. Bir derdin vardır, ilk arkadaş bilir. Çünkü dermanın ondan gelme ihtimali daha büyüktür. Bir mutluluğun olur, ilk arkadaş bilir. Çünkü senin mutluluğunla, mutlu olabilendir. Arkadaş, yeri geldiğinde bir dilim ekmeği bölüştüğündür. Yeri gelir, bir dal sigarayı döndüğündür. Yeri gelir, birlikte iddaa kuponu yaptığın ve birlikte kaybettiğindir. Ayrıca arkadaşın insan olmasına da gerek yoktur. Kimi zaman bir köpek veya kedi bile olabilir. Hatta genelde onlar, daha başarılı arkadaşlardır.
Velhasıl, arkadaş önemlidir. Ama yine arkadaştır, insanı VEZİR yada REZİL yapan. O yüzden iyi seçilmelidir.
İyi arkadaşların şerefine.
Posted from my blog with SteemPress : http://irfandogan.steemblogtr.ovh/2018/07/07/hicbir-arkadas-arkadasligini-ispat-edene-kadar-gercek-arkadas-degildir-baumont-fletcher/
Benim ne hayirsizligimi gordun abicim :)
Sen değil, Mehmet abinden bahsettim :) @mehmetengin
Dostluk önemli.
Aynen kardesim :)