Siyah kaset

O gece kardeşim Sülo ve ben canımız sıkıldı film seyretmeye karar verdik. Sülo ölen büyük büyük babasından kalma koca cok eski film arşivi vardı. He bu arada birşey karistirmayi çok severim herneyse kutuyu karıştırmaya başladık. Fakat ilgi çekici bir film bulamadık. Sonucta eski bir film arşivi ne bekliyecektik ki. Son kutu da boşaldığında elim karton kutunun sağ tarafındaki bir yüksekliğe değdi. Kutunun sağ tarafında iki karton arasına bir şey sıkışmış gibiydi. Kutuyu yırttım ve yüksekliğe baktım. Bir kaset kutusuydu. Üstunde "Ölülerin Yaşamı (Sıradan Bir film) yazıyordu. Sülo şaşırmıştı. Çünkü anlattığına göre bu büyük arşivi adı gibi biliyordu ve daha önce böyle bir filmi hiç görmemişti. İkimiz de ilk defa bu garip filmi izleyecektik. Ben iyice merak etmeye başladım. Kutuyu açtım. İçinden ön yüzü siyah bir kaset çıktı. Bizim emektar tüplü televizyonun karşısına geçtik. Sülo, kaset player'ı açmıştı ve benden kasedi takmamı istiyordu. Adam heryerde üşengeç . Neyse fakat bende hafiften tirsmaya başladım. Bi ara vazgeçtim. O sırada Sülo, kasedii elimden kaptı ve cihaza yerleştirdi.
"Bu aptal şeyden korkmuyorsun, öyle değil mi?"
Adamlık tasliyordu. Bende gaza geldim. Film başladı. Süresine baktığımızda bayağı şaşırmıştık. 3 dakikalık kısacık bir filmdi. İçimden diyorum " ulan kesin bir pislik çıkacak içinden" . "Belki de geri kalan kısmı bozulmuştu" dedi Sülo. Bunu öğrenmek için beklememiz gerekecekti. Ellen kumandadan oynatma tuşuna bastı ve film başladı. Tahmin ettiğim gibi ürkütücü bir film. Bir ara Sülo ya baktım öylece gözlerini dikmiş ekrana bakıyordu. Ekranda fotoğraflar halinde mezarlar, cesetler geçiyordu. Kalbim yerinden çıkacaktı. Alt taraftan bir sıcaklık geldi galiba altıma kacirmistim. Sülonun cesurluğu bile yetmedi. 30. saniyede Sülo tam kapatmak için kumandayı eline aldı ki, bir ses konuşmaya başladı.
"Ölüler sandığınız gibi ölü değildirler. Onlar, ölünce yaşamın başka boyutlarında varlıklarını sürdürürler. Bir ölü eğer isterse sizinle konuşabilir." gerçekten çok saçmaydı. Sülo, bu saçmalığa dayananamış olacak ki kapattı.
"İğrenç bir filmdi. Zaten 3 dakikalık film de olmaz. Ben lavaboya gidiyorum.". Sülo lavaboya gittiğinde odada tek başıma kalmıştım. İyice korkmaya başladım.Gözüm saate kaydı. Saat 8.20 geçiyordu. Dakikalar geçmesine rağmen Sülo lavabodan dönmedi. Meraklanıp arkasından gittim. Lavaboya girdiğimdeyse Sülo yerde öylece yatıyordu. Ne bir yara, ne de bir kan vardı. Şok olmuştum. Korkarak Sülo ya dokundum. Bir buz gibiydi. Nabzına baktım. Atmıyordu. Çok korkmuştum. Korkmak ne kelime altıma sıçtım. Ambulansı aradım ve yardım istedim. Sülo yu ambulansa ve beni de yanına bindirdiler. Kısa bir zaman sonra hastanede üstünde beyaz bir örtü olan Sülonun başında ağlıyordum. Bu sırada cesedi inceleyen uzman yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
"Bu cesedi ne zaman buldunuz? Bu kişi öleli en az 3 gün olmuş."
İşte o zaman beynimde o iğrenç ses yankılandı:
"Bir ölü... eğer isterse... sizinle konuşabilir..."

Siyah kaset 2 soon......