Pazar Kahvaltısı

Merhaba arkadaşlar.

Dün akşam pazar günü için dışarıda ailecek kahvaltı yaparız diye plan yapıyordum. Sabah kalkınca vazgeçmek zorunda kaldım. Malum hava şartları.

Madem çocuklar poğaçayı sever, biz de dışarı da yiyemediysek, evde kendimiz yaparız dedik. Ama poğaça tek başına yeterli olmayacağı için yanına bir de Trabzon yöresine özel bol tereyağlı muhlama olsa fena olmaz diyerek kolları sıvadık.

Öncelikle poğaçanın malzemeleri verelim.
2 yumurta
1 su bardağı sıvı yağ
1 adet yaş maya
2 su bardağı süt
3 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
4 su bardağı un

Poğaçanın yapılışı şöyle
2 bardak sütü ılık hale gelecek şekilde biraz ısıtın ve derin bir kaba boşaltıp, içine yaş maya ve şekeri katın. Şimdi yapmamız gereken, mayanın eriyip süt ve şekerle harmanlanmasını beklemek. 5 dakika kadar bekledikten sonra içine sırasıyla sıvı yağ, tuz, un ve yumurtaların beyaz kısımlarını katıyoruz.

Ele yapışmayacak bir hale gelene kadar yoğuruyoruz. (burada bir ipucu vereyim, unun 3 bardaklık kısmını kaba boşaltıp bir bardak unu ise yoğururken hamurun kıvamına göre dökmek için ayırın)

Yoğurma işlemi bitti, şimdi hamurumuza attığımız malzemelerin, aktif hale gelip içindeki enzimlerini salarak 😂 kabarma işleminin tamamlanması için bir saatlik süremiz var.

Bu bir saati iyi değerlendirip Trabzon'dan özel olarak getirtilen Vakfıkebir tereyağı ve yayla çekme peynirini kullanarak yapacağımız muhlamaya başlıyoruz.

Muhlamada malzeme olarak tereyağı, peynir, mısır unu, tuz ve su kullanacağız.

Hazırlanışı
Geniş bir tavaya 3 yemek kaşığı tereyağı koyup eritiyoruz, 2 yemek kaşığı mısır unu ve tuzu katıp, tereyağı ile tamamen bütünleşinceye kadar kavuruyoruz. Arkasından 1,5 bardak su ilave edip, kaynayana kadar karıştırıyoruz.
Kaynadıktan sonra (cimrilik yapmayın, buna tadını veren en önemli malzeme peynirdir) bir tabak peyniri boca edip, ateşin altını kısarak aheste aheste yaklaşık olarak yarım saat pişmesini bekliyoruz.
Ta ki peynir dibe çöküp, tereyağı yukarı çıktı mı, bir de fokur fokur kaynama olayı başlayana kadar, bu demektir ki işlem tamam.

Muhlamayı ister tabaklara boşaltıp servis yapın, isterseniz bizim yörede olduğu gibi tavayı ortaya koyup hep birlikte ekmek bandırın,seçim sizin. 😆

Muhlama ile ilgili sonu kötü biten yaşanmış bir hikaye anlatayım size.

Bilenler bilir muhlamanın en güzel yeri dibidir yani kazımağıdır. (Tavanın dibinde ki yapışan kısım, burası mecburen kazınarak yenir.) Bu yüzden bizim yan köyde Muhlama yiyen iki kardeş arasında çıkan kazımağı yeme tartışması sonucu kardeşlerden biri mezara diğeri hapse girmiştir.
Buraya üzgün smile koymak isterdim ama bu yaşanmış bir olay olduğu için uygun düşmez.

Muhlama yaparken teflon, döküm ve ya porselen tava kullanmayın. İşin püf noktası bakır tava ve kaliteli mısır unu kullanmaktır. Türkiye'nin mutlaka her yerinde karadeniz ürünleri satan yerler vardır, oralardan almanızı tavsiye ederim.

Afiyet olsun