Yavaş adımlarla salona girdi. Topuklarından yayılan ateş tüm vücudunu hapsediyor, her adımında kavruk bedenini sarsıyordu. Merdivenlerden indi. Kimse tarafından fark edilmemek için sağ tarafa zarif ama ürkekçe yürüdü. Teni göz ardı edilmeyecek kadar sıra dışı, kostümü, mimik ve jestleri ise arandığında dahi izini kaybettirecek kadar olağandı. Salonun kuytu köşesine doğru aktı vücudu. Elbisesinin safirliği, bronz tenini saklamıyor tam aksine bir salon dolusu beyazın gözüne batıyor ama bunu görünmez bir kirpiğin rahatsız ettiği gibi yapıyor, gözlerini korumak üzere orada olup zalimce kendi sahibinin canını yakıyordu.
Kendisinin yeliyle yarılmış olan kalabalık, onun geçtiği yol istikametini tekrar sahte kahkahalarla ve resmiyetle doldurmuştu bile. İnsan yığınından kumaşı keserken, içindeki duygularla savaşacak cesareti bulamamıştı kendinde, o yüzden yaptığı eylemi bekleyerek, duyguları onu ele geçirmeden yürümek istemişti, yaptığı şeyin gerçekliğine ve etkisi altına girmeden zamanın çabuk geçip oluşmasını dileyerek. Acı çekerken yaşanan çaresiz bir bekleyiş gibi.
Yavaşça, adeta süzülerek kendini yok edecek bir köşe buldu fakat umut bağladığı ikinci sınıf tüccar zenginleri bir anda dağıldı, siyahi hizmetlilerin arasında, yaşlı bir kadının sahip olduğu tek değerli mücevher gibi kaldı, diğerlerinden görünüşte hiçbir farkı yoktu ama hissettikleri ağırdı, vücuduna geçirilmiş o deri altındaki düşünceleri, duyguları çok farklıydı, yorgundu, umutları çözülüyordu bağlandıkları yerlerden, fakat oradaki köleler gibi değildi asla, olamazdı da, onlar umutsuz, çaresiz, kabullenmişlerdi, o ise istese dahi artık geri alamayacağı ümitlerle dolmuş taşmış ve durulmuştu. Orada bulunmak üzerine daha çok dikkat çekeceğinden cemiyetten tanıdık ve ılımlı birilerini bulmanın makul bir fikir olabileceğini düşündü. Yavaşça ilerledi, yavaşça yüzüne bilindik bir tebessüm yerleştirdi, yavaşça safir elbisesinin hışırtısını dindirmek için eteklerini kontrol altına almaya çalıştı. Her hareketini temkinli ve yavaş yapmak zorundaydı, ışıltılı balo salonunda altın yansımalarla göz alan bakır teni yeterince aşırıydı ve o ten, bu rengiyle tezat, pahalı, ağır elbiseyi giymesini sağlayan ten ile aynı tendi. Kendisine aç, sefil, aşağılık günler geçirten de teniydi, eşini ona aşık edip, herkesi karşısına almasına sebep olan da kendisine bakan o korkunç yargılayıcı gözlerin üzerinde gezdiği de oydu.
Düşünceleri def etti bir anlık dikkat dağınıklığı ile elbisesini tutan ellerine bakarken, sahibinin yakın dostlarından birini aradı gözlerini, ileride birkaç aile dostlarını görünce salonun sol kanadına doğru yürüdü. Tüm bir salonu geçmek demekti bu, ikiye bölmek ve hatta ölmek üzere olan bir adamı artık bir kadavra kabul edip yarmaktı bedenini tam ortadan, usulsüzce. Bu sefer daha az korkarak, ama net bir tavır ile yürüdü. Rol yapmayı becerirdi, en iyi yaptığı şeydi, ona bu hayatı veren şeydi, bu elbise için en az teninin rengi kadar uğraşmıştı, taklitleri. Bunları düşünürken biri ile, o birkaç sahte tanıdıktan biriyle göz göze gelmek için her şeyini verebilirdi. Gözlerini onlardan ayırmadan onlara doğru yürüdü ve sonunda biri fark etmişti onu, kendisine doğru döndü ve boş olan elini kaldırdı.
Bu kabulün büyüleyici bir yanı vardı, onu koruyan bir çatı bir kalkan olmuştu bu selam. Kendini bir anda tüm gün hayal ettiği küvete girmiş gibi hissetti, suyun tenine değdiğini, doğal ortamının hava değil de su olduğunu hissedeceği o an gibi bıraktı ruhunu kalabalığa. Daha emin adımlarla kıza doğru yürüdü, şimdi çevresindeki birkaç kişi de ona dönüktü. Artık yüzlerindeki gerçek halleri de sahteliği de en ufak kas hareketine kadar ezberlemiş olduğundan kimin ilgisine dahil olup kimlere görünmez kalacağını da birkaç metre ötede kararlaştırmıştı. Zaten becerikli oluşu da buradan geliyordu. Kendisine kalkan sağlayan kıza yaklaştı ve kızın kendisinin yanağına uzanmasını sağlayacak o minik hareketi yaptı. Böyle ufak hileler öğretmişti ona bu durumlar. Böylece kimse tarafından reddedilmiş gözükmüyordu, eğer karşı taraf kendisinden tiksinen, iğrenen hatta bazen bakışlarını bile kontrol edemeyen biriyse ona selam vererek kendini düşürmüyor, onlar ise bu sahte salon insanı statülerini koruma iç güdüsü ile kendisini selamlamak zorunda kalıyorlardı.
Sevgili @yesimeren, seni ilk tanımaya başladığımda okula servisle giderken saçma sapan bir adamla tartışıyordun. Kesinlikle haklıydın ve kesinlikle içimden o adamı boğmak geçiyordu. Neyse ki sanatçı ruhunla kelimelere raks ettirerek onun saçma fikirlerini bertaraf ettin. İlk zamanlardan başlayarak sevdim seni. Zaman ilerledikçe kaynaştık ve sonunda iyi tanımışım, dediğim bir insan oldun. Bu gün konuk yazar olarak seni ağırlamak apayrı bir duygu. İyi ki varsın. :)
Bu yazının ilk paragrafını @yesimeren daha önce başka bir post olarak yayınlamıştı. Yorumlarda yazının ve görsellerin devamı gelmeli şeklinde öneriler konuşuldu ve böyle bir yazı çıktı ortaya. Sanatın var olsun @yesimeren.
@trliste |
@edebiyat |
@gezi |
@hosgeldin |
@trproje |
@c-squared |
@steempress |
@damla |
@treasureteam |
@soteyapanbot |
@emrebeyler |
@minnowsupport |
@jumbot |
@trdaily |
@kryptonia |
Bu yazı @sahinadm tarafından yazılmıştır. Yazının STEEM/SBD gelirleri @yesimeren'e ödenecektir.
@sahinadm beni çok mutlu ettin yorumunla, yapmamı sağlayan sen övgüyü benden çok hakediyorsun.
Teşekkür ederim. Yetenek sensin. Ben uyandırdım sadece. Bundan sonraki yazılarında daha iyisini çıkaracağını biliyorum. :)
Sevgili @yesimeren yazının devamını istemekte haklıymışız harika bir edebi eser tadında yazmışsın eline emeğine ve yüreğine sağlık, çok yetenekli olduğunu söylemeden geçmem mümkün değil, harikasın 👏🤗
Gerçekten bu yorumlar karşısında o kadar şaşırıyorum ve mahcup oluyorum ki 😊sadece denemek istediğim bir yazıdan böyle olumlu geri dönüşler almak beni inanılmaz mutlu ediyor, çok teşekkür ederim.
Yaa, gerçekten yazdıkça açılıyor, düzelttikçe başka fikirler detaylar geliyor. Umarım daha da güzel olur.
Hocam, sonuna kadar merakla okudum. Diyebilirim ki devam etseydi, dünyanın en uzun romanı olabilirdi :D Her anı nasıl böyle ele aldınız anlayamadım. Ama güzel olmuş elinize sağlık :)
İlk kez böyle bir şeye kalkıştım, ben de şaşkınım ve ben de çok merak ediyorum, beraber öğreneceğiz. 😊😊
Son zamanlarda okuduğum ender yazılamalardan biri, emeğinize sağlık
Bu yorumlar beni çok mutlu etti gerçekten, umarım ilerde de bu seviyeyi hatta ilerisini sağlarız 😊
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here
Hello, I am sorry but I am not able to understand what you have written.
However at the same time I can tell you that your drawing is beautiful.
I would like suggesting you that I will have a contest on my account soon: on March, 3rd I will have my First Steem Birthday and I will make a contest where I will show all my portraits: there will be a lot of prizes and if you would like to partecipate with a drawing (also easier that this one) it could be a pleasure to me to join you!
It could be a good way to show your art all over Steem Blockchain😉👍
Let me know!!!
Thank you and Steem on!!!
Posted using Partiko Android