Bilmeyenleriniz için Amerika’da yaşayan büyük bir kesim hakkında kullanılan bir kavramdan bahsetmek istiyorum. Amerika’da ırkçılıkğa ve insanları kategorize etmeye, ısrarlı bir şekilde gayret gösteren fikirlere karşı büyük bir başkaldırı toplumu var. Evet bahsettiğim kesim Amerika’nın kabaca, Afrika kökenli siyahi kısmını oluşturan Afro-Amerikalılar. Aslında detaylamasına incelenebilecek bir konu. Umarım başka bir zaman, sadece bu kavram üzerine bir yazı paylaşmak nasip olur. Geçtiğimiz ağustos ayında belki de Afro-Amerikalıların en edebi kişiliklerden birini kaybettik. Toni Morrison Afro-Amerikan hareketinin önemli bir temsilcisiydi. Toni hikayeye 1931 de Ohio’da gözlerini açtı. Howard ve Cornell üniversitelerinde edebiyat eğitimi alan yazarımız tezini ise Virginia Woolf ve William Faulkner’in eserleri üzerine hazırladı. National Book Critics Circle Award, American Book Award, Presidential Medal of Freedom, National Humanities Medal gibi bir çok ödüle layık görülen yazar Afro-Amerikan dünyasında bir ilke de imza attı. Toni Morrison Nobel ödülünün verildiği ilk siyahi kadın olmanın gururunu da yaşadı. Bu Ödülün kapılarını Süleyman’ın Şarkısı adlı romanıyla aralayan yazar aynı zamanda akademisyen olarak, Ramdom House’ta da editör olarak ve çeşitli kürsülerde de konuşmacı olarak karşımıza çıktı. Eserlerinde sıkça dile getirdiği ıkçılık, kadın erkek ilişkisi, Afro-Amerikan gelenekleri, bireysel ve toplumsal kimlik bunalımları gibi bir çok konuyu göz önüne koydu. Aslında Dünya geçtiğimiz ağustos ayında sıradan bir Afro-Amerikanı kaybetmedi aslında geçtiğimiz ay büyük bir direniş hayata gözlerini yumdu.
Posted using Partiko iOS
Thank you so much for being an awesome Partiko user! You have received a 4.57% upvote from us for your 460 Partiko Points! Together, let's change the world!
You got a 8.42% upvote from @luckyvotes courtesy of @dogukantastan!