Fiziksel uygunluk (physcial fitness); vücut bileşimi, kardiyovasküler kapasite (maksimum oksijen tüketimi), kas gücü, dayanıklılığı ve esnekliği ile değerlendirilir. Fiziksel uygunluğa sahip olmak yani sağlıklı, formda ve zinde(fit) olmak, kişilerin kendilerini en iyi hissettikleri ve göründükleri halde olmalarıdır. Fit olan kişiler, fit olmayan kişilere göre fiziksel aktivitelerini daha uzun süre sürdürebilir. Fit olmak aynı zamanda; diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini de azaltır.
Sporcular için ise formda olmak, spor performanslarının en yüksek düzeyde gerçekleştirmelerini sağlar. Sporcuların hem sağlık hem de yetenekle ilgili fitnes düzeylerinin arttırılması önemlidir.
Fiziksel uygunluk düzeyi; kişinin dayanıklılığına, gücüne, esnekliğine ve vücut bileşimine göre değerlendirilir. Sağlıkla ilişkili fiziksel uygunluk bileşenleri; vücut bileşimi, aerobik uygunluk, kas kuvveti, kas dayanıklılığı ve esnekliktir.
Kardiyovasküler ve Respiratuvar Dayanıklılık
(Aerobik Uygunluk)
Dayanıklılık, kişinin yorulmadan ne kadar süre koşabildiğini, bisiklete binebildiğini veya yüzebildiğini belirtir. Dayanıklık, kalbin ve akciğerlerin dokulara oksijen ve besin ögelerini taşıma ve oluşan atıkları temizleme yeteneğine bağlıdır ve koşu, bisiklet, yüzme gibi düzenli aerobik (dayanıklılık) egzersizlerle artırılabilir. Yapılan bir aktivitenin aerobik sayılması için, pratik olarak bu aktivitenin kişinin bir arkadaşıyla sohbet edebileceği kadar hafif, ama şarkı söyleyemeyeceği kadar şiddetli olması gerekir. Pratik olarak, aerobik aktivitelerinin şiddetini belirleme için aerobik aktiviteler sırasında ''konuşabilirsin, sohbet edebilirsin ama şarkı söyleyemezsin'' denir. Düzenli aerobik egzersizler, kalp kasını güçlendirir ve her kap atışında pompalanan kan miktarını arttırır. Bu da dinlenme kalp atım hızını azaltır. Kişi ne kadar formda ise dinlenme kalp hızı , o oranda azalır ve egzersiz sırasında kalp kasları daha çok kan pompalar. Düzenli yapılan aerobik egzersizler, kaslara pompalanan oksijenden zengin kan hacmini dolayısıyla kasların enerji elde etmek için kullandıkları oksijen miktarını arttırır.
Özetle, kardiyovasküler sistemin kapasitesini arttırmak için en doğru yol, kalp atım hacminin arttırılmasıdır. Hacmin arttırılmasında, kalp kası alışılmışın dışında daha fazla kan pompalayarak daha fazla çalışır. Hacmin arttırılması, büyük kas gruplarının kullanılması ile ritmik ve devamlı bir şekilde, uzun süren aktivitelerle en iyi şekilde sağlanır. Bu nedenle kardiyovasküler fonksiyonu veya aerobik uygunluğu geliştirmek için büyük kas gruplarının kullanıldığı, devamlı ve ritmik türde aerobik egzersizler yapılması gerekir.
Kas Kuvveti ve Dayanıklılık
Daha kuvvetli kaslar, itme veya kaldırma gibi aktiviteleri yapabilme yeteneğini arttırır. Günlük hayatta bu aktiviteler, 3L'lik su şişesini tek elle buzdolabının üst rafına koyabilme, kanepeyi taşıyabilme veya spor salonunda ağırlıkları kaldırabilme anlamına gelir. Kas kuvveti ve dayanıklılığı, kasların direnç yaratan bir güce karşı çalıştırılarak geliştirilmesi ile sağlanır. Ağırlık kaldırma ve diğer kuvvet/direnç egzersizleri, kaslar üzerinde stres yaratarak kas gücü ve boyutlarında gelişme sağlar.
Esneklik
Esneklik, temelde kas liflerinin ne kadar esneyebildiğine bağlıdır. Kolların, bacakların, boynun ve gövdenin hareket yeteneğinin tamamının kullanılarak düzenli olarak hareket ettirilmesi, esnekliği sağlamaya ve arttırmaya yardımcı olur. Esneklik aynı zamanda spor performansını arttırırken; yaralanma riskini de azaltır. Esneklik az ise, ayakkabı bağlamak veya eğilerek arabadan paketleri almak gibi işlerin yapılması bile zor olabilir.
Esneme egzersizleri, egzersizin başlangıcında yapılması önerilen ''ısınma'' ve egzersizin sonunda yapılması önerilen ''soğuma'' periyotlarını içerir.
Vücut Bileşimi
Egzersiz kas kütlesini arttırır, fiziksel olarak aktif ve/veya egzersiz yapan kişilerin aynı vücut ağırlığındaki kişilere oranla kas dokusu yüzdesi daha fazla, yağ dokusu yüzdesi ise daha azdır. Egzersize bağlı olarak başlangıçta vücut ağırlığı değişmez, ama vücut bileşimi değişebilir. Egzersiz; kas dokusu, kan hacmi, kas glikojen depolarının artışını uyararak, vücut ağırlığında artışa neden olurken, yağ dokusu da azalır. Yağsız dokudaki artış, yağ dokusundaki azalmayı dengeleyerek, vücut ağırlığı değişmeyebilir. Egzersiz programı sürdürüldükçe, vücut ağırlığı değişmeyebilir. Egzersiz programı sürdürüldükçe, vücut ağırlığı azalmaya başlar.
Vücut yağ oranı, yaş ve cinsiyete göre değişiklik gösterir. Genellikle kadınlardaki yağ deposu, erkeklerden fazladır. Yaşlılar ise gençlere oranla daha fazla vücut yağına ve daha az kas dokusuna sahiptir. Sağlıklı vücut yağ yüzdesi, yetişkin bir kadın için %25-30, yetişkin bir erkek için ise %15-20 arasında değişir.
Yazımı okuduğunuz için çok teşekkürler.
Yazıyı hazırlamamda bana yardımcı olan Türk steemit topluluğuna ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.
Lütfen beğendiyseniz yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Upvoted vote me https://steemit.com/photography/@ranjithpvrp/a-little-conversation-with-monkey-must-read-20171111t202336363z
spor yaşam tarzi olmalı insanin
Kesinlikle katılıyorum, boş vakitlerimizi spor yapmakla değerlendirmek yerine gün içindeki aktif saatlerimizden 1-2 saat spora ayırmalıyız. Çok kısa bir sürede gerek mental gerekse fiziki farkı hem siz hem de çevrenizdekiler farkedecektir.
Bu güzel paylaşım ile herkesi ilgilendiren bir konuya değinmişsiniz.. Teşekkürler.. tebrikler..
İŞLEYEN DEMİR hem PARLAR hem de PAS TUTMAZ derler!