(http://www.foto-topia.eu/hauptseite/wp-content/gallery//message-in-a-bottle-1200.jp.g)
Sonra… Sonrası işte buradayım. Size hikaye anlatıyorum. Bu hikayenin kahramanlarının kim olduğunu söylememi istemeyin benden. Ama aramızda kalsın, bak şurada karşınızda duran kadın ve adam var ya hani anneniz ve babanız oluyor. İşte onlar. Esaslı Kız ve Bizim Oğlan. Sema’yı zaten tanıyor olmanız lazım. Bakın, o da sağdaki sarısın, hafif şişko, çatlak bir kadın var ya Selma Teyzeniz. Tombik Amca’da rahmetli dedeniz. Siz tanışamadınız tabi, o kadar harika bir adamdı ki. Anlattıklarım yetmez o adam için. “Şişe amca sen nasıl konuşuyorsun?” da ne demek oluyor? Unutmayın çocuklar “eğer isterseniz her şey konuşur ve sizin en yakın dostunuz olur.” Hadi bakalım saat geç oldu, yataklarınıza. Yoksa gelir, yerim sizi. Şişeler küçük çocukları yemeyi çok severler siz bilmezsiniz… Hee tabi ihtiyarın yazdığı yazıyı merak ediyorsunuz. Bundan iki yıl önce dedeniz vefat ettiğinde avukat bizimkilerden vasiyetin açıklanacağı gün beni de getirmelerini istedi. Hep beraber gittik. Avukat ofisinin perdelerini çekip bir el feneri çıkarttı çekmeceden. Hepimiz afalladık ne yapıyor bu adam diye. Sonra beni eline alıp ışığı içime tuttu. İçimdeki yazıyı görünce ikisinin suratını görmeliydiniz. Şaşkınlıktan ağızları açık kaldı. Ben de durumu anlattım haliyle. O kağıtta şunlar yazıyordu:
“Güzel kızım, bir tanem ve Delikanlı. Bu hayatta en mutlu olduğum anlar karımla tanıştığım ve kızımın dünyaya geldiği zamanlardır. Hala gözlerimi kapattığımda canlanır tüm anılar tekrardan. O gün yayınevinde bakışlarınızı görünce karımla ilk karşılaştığımız gün aklıma geldi. Aynı şekildeydik. İş başvurusuna giden ben genç delikanlının karşısındaki, şık giyimli sekreter, karım Vuslat Hanım… Tabii o sırada karım değildi. Bana o kadar nazik davranmıştı ki, aşık olmuştum. Kızımın asaleti annesinden geliyor olmalı demiştim zamanında. Gerçekten de öyle olmalı. Harikaydık, tıpkı sizin gibi. Yalnız aramızdaki fark bizim ortak bir dostumuz yani “Şarap Şişemiz” yoktu. Onu kesip içindekileri alırken dertleştik konuştuk. Yanınızdan çıkarken söylediğim söze takılmış kendisi. Kızım o ana kadar hiçbir erkek için benden yardım istemedi en ufak konu için bile. Hee dedim benim güzel kızım aşık oluyor galiba. Delikanlı, senin de kızıma bakışını gördüğümde anladım, kızımdan hoşlandığını. Bir de kızım şimdi ikince kez bir şey istedi. Ortak arkadaşınız Şişeyi sana getirmemi. Biliyorum; birbirinizin olacaksınız. Mutlu olun her zaman. Ben elbet yok olacağım bu evrenden, bilmem kaç yıl sonra. Birbirinizi çok sevin, Vuslat Hanım ve Ben’den daha mutlu olun. Sizlere vasiyetim bu. Bir de lütfen bu yazıyı size anlatmadığı için şişeye kızmayın. Sadece bana verdiği sözü tuttu o. Avukat Ahmet Bey size vasiyetimi okuyacak. Kendinize ve eğer olduysa torunlarıma iyi bakın…
Bir Garip İhtiyar…”
Avukat beni masaya bıraktığında Esaslı Kız yani anneniz ağlamaya başladı. Babanız onu sakinleştirmeye çalışırken yüzünde mutluluk vardı. İşte şimdi buradayız. Siz varsınız. Başak hadi bu Küçük Korsan ile Minik Hanımefendi’yi yataklarına götürür müsün? Çok yoruldum da. Bu arada babanız o şiir kitabını hiçbir zaman yayınlamadı. Hadi iyi geceler…
Congratulations @chaosdrow! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of posts published
You published 4 posts in one day
Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP