Çeşitli dinlere mensup olduğunu söyleyen insanların yüzde doksanı ne ahirete,ne kadere ne de başka bir şeye inanıyorlar.Spiritüel varlıkların da çoğu gerçek anlamda rezonansa,çekim yasasına,akaşaya,ilahi plana inanmıyorlar.(iman demek doğru olur)
Bu yüzden idam cezası isteyenler,birbirinden öldürerek ve savaşarak kurtulmaya çalışan insanlar,ilahi adalet beklentileri ve artan iç isyanlarla kendimizle cebelleşip duruyoruz.
Hak oluş vicdanın,aklın ötesinde ve insan aklının sınırlı çerçevesinden,görünenden,bilinenden kökleri çok derinde ...
Anlaşılmayacak ,algılanamaz bir şey olmamakla birlikte vicdan ve merhamet gibi subjektif değerlerle ilahi adaleti yorumlamak mümkün değil...
Enjoy it and upvote to suport
Katılıyorum ama üzerine düşeni yapmak diye bir şey de var bence.
“Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.”
kendi adıma idamı ilahi adalete inanmadığımdan değil, suçun caydırıcı olması için istiyorum.