Yaşama karşı ölüm demiş bir şairimizden bahsedeceğim. Nilgün Marmara. 1958' de İstanbul'da doğdu. Kadıköy Maarif kolejinden mezun olduktan sonra yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı. Arkasında bizlere harika eserler bırakarak, 1987 yılında aramızdan ayrıldı.
Onun şiirleri biz okurlarını nasıl etkiliyorsa onunda okuyup etkilendiği şairler vardı. Ama tam anlamıyla Slyvia Plath hayranıydı ve bütün hayatını etkiledi bu hayranlık. Slyvia Plath'ın varoluş sorununa yorumlarını benimsedi. Hayata vedasını hayranlık duyduğu şair gibi yapmayı tercih etti. 29 yaşında '' hayatın neresinden dönülürse kardır'' dedi ve intihar etti.
Ruhu bu dünya için çok güzeldi. Kirli gezegeni, genç yüreği kaldırmadı. Seyhan Erözçelik'in ifadesiyle ''çoçuk hanımefendiydi o''. İntihar mektubunda bile naifliğini elden bırakmadı.
'' Sevgilim her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün, çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini suçlu, sorumlu saymasın, çünkü suç yok. Yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu! Her anın niye'sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışına bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Beni bağışlayın! Bunu en çok annemden, babamdan ve Kağan senden diliyorum. Dostlarımdan da! Nilgün Marmara Önal. Seni hep sevdim Kağan! Hoşçakalın! Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen! Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara. Sahneden çekilirken hayatıma karışmış herkesi selamlıyorum. Kağan arzu ederse ileride, daktiloya çekilmiş şiirleri bastırabilirsin'' Nilgün Marmara - defterler.
Veda mektubunda bile kuşları unutmadı. Onun güzel yüreği için bu dünya fazlaydı. Zaten şiirleri varoluş sancılarını çok açık şekilde yansıtıyordu. Yazıma onun en sevdiğim şiirleri ve sözleriyle son vermek istiyorum.
'' Aşk için değildi artık uyanıklığı gecenin
bir dünya için
bir dünya yeni...''
'' Evet, dikey ve uzlaşmasız hırçınlıklarımız ''
'' Kesmeliyim soluğunu doğmuş olmanın! ''
'' Karada, çoğulun tırnakları acımasız, gülün soluğunu kıskanan dikenler gibi...''
'' Nereye gittiğini bilmiyorsan, derin bir bağın yok demektir. Olsaydı öğrenirdin.''
'' Ey, iki adımlık yer küre senin bütün arka bahçelerini gördüm ben! ''
IŞIKLAR İÇİNDE UYU ZARİF KADIN...
Posted from my blog with SteemPress : http://alkanreyhan.steemblogtr.ovh/2018/07/14/oyle-guzelsin-ki-kus-koysunlar-yoluna-nilgun-marmara/
Üzücü.. :/
Maalesef öyle :(
Güzel anlatım olmuş teşekkür ederim.
teşekkür ederim yorumunuz için
Selamlar hocam, steempressten henüz hiç oy alamamışsınız gördüğüm kadarıyla, eğer oy almak istiyorsanız @howo ya da @fredrikaa yla iletişime geçebilirsiniz.
çok teşekkürler, ulaşmaya çalışayım :)
Sarsici bir hayat hikayesi. Cok başarılı bir yazi olmus tebrikler
teşekkür ederim