Tut yerine dut, dut yerine tut der burada insanlar. İri iri kayısılar yetiştirir, yöresel Pimpirim çorbası kazanda kaynatılır, Banık köftesinin tadına doyum olmaz. Arapgir’in üzümü, Hekiman’ın cevizi, Yeşilyurt’un kirazı bağlarda uzanır, dalından taze taze alınır, gelen misafirin tabağından eksik edilmez. Malatya hafta sonu kaçamağında akla gelen ilk yer mi? Değil. Kapadokya kadar popüler mi? O da değil. Doğunun batısı, batının doğusu bu şehirde ağzından ‘gardaş’ lafını düşürmeyen insanların doğal yaşantısıyla tanışmaya gel. Eczacı bile bir iki ‘selam’ın ardından "abi çay içer misiniz" muhabbeti yapıyor. Anlayacağın Malatya’ya alacağın bir bilet, elini boş göndermeyecek.
YÖRESEL MODERNLİK DİYE BUNA DERİM
Malatya ne büyük ne küçük bir şehir; İstanbul gibi bir kent aramasın gözün. Küçük dediysem de aklına medeniyetten uzak bir köy gelmesin. Yaşam standartları lüks olmasa da, insanların sosyal hayatına hayran olmamak elde değil. Hem bu kadar yöresel, hem de bu kadar medeni olmaları insanı etkiliyor. Bir doğu kentine göre fena sayılamayacak bir modernlikte olan bu şehre misafir olursan; ne demek istediğimi anlayacaksın.
TABİİ Kİ KAYISI MUHABBETİ
Sıradan bir Malatyalıdan: Kaç kök kayısınız var? Bu sene sizinkiler de yandı mı? (kayısıların aşırı soğuktan heba olması) gibi muhabbetler duyacaksın. İnsanları 44 numaraya âşık; hatta plaka sayısının insanının dört dörtlük olduğundan kaynaklandığını söylerler. İnsanlar e-mail adreslerinin, cep telefonu numaralarının, araba plakalarının içinde 44 numarası olsun diye büyük uğraşlar verir. Anlayacağın Malatyalı her şeyiyle Malatya’ya âşık.
Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
http://www.ensonhaber.com/740-herkesi-gardas-bilen-sehir-malatya.html