Come on, smile / Hadi Gülümse ( EN-TR )

EN

Greetings,

I think in my mind, I close my eyes, something strange happens. It is as if a deep darkness is guiding me towards the happiness I carry in my heart. There is another light that shines for a second. Like a spark, waiting to turn into a dangerous fire, like a fire... My courage is my fortress wall against what awaits me. Even though my body and mind clash, I walk.

When I see people around me unhappy, I have reservations about how right it is to run away somewhere to find peace. Isn't happiness contagious? Just like smiling... When someone smiles, we inevitably smile, perhaps without knowing what they are smiling about. We are happy when we smile together. Now I need to make a smile emoji... it's coming. 🙂🤗

We all face difficult situations from time to time in our daily lives. In such situations that disturb our peace of mind, we see and accept the beauties of life as well as the challenging life. The better we can manage the challenging life, the more we can keep stress and depression away from ourselves.

When we look at the people we are in contact with, we can take everything that is done and said to us for no reason, I don't know why. It is also very sad that someone who has such a thought cannot see the damage they are doing to themselves. Everything said and done is not for us, relax...😉

I have another observation about life. Why do we care less about ourselves as individuals? I see a lot of people around me who are going through this. Be yourself. Think that you are strong. Other people's opinions, thoughts and evaluations can be positive or negative. Let them go, see how you think, see how you think. If you act on other people's opinions, you are ignoring yourself. Instead of doing that, try to adapt your own ideas and dreams to your own standard of living.

We may have overlooked everything. We may have made mistakes and omissions. Let us not neglect ourselves. The biggest weapon you hold in your hand is the courage you carry in your heart and your belief in yourself.

It must be known for certain that no one can know in advance where life will take them, who will enter their lives and what kind of living environment they will be in. Every rising sun is pregnant with a new beginning for each of us, the end of which we cannot predict.

I believe that love is the positive energy that nourishes the soul and keeps it alive. We should not forget that when we give love, we can receive it. No matter which society we live in, or which culture we adopt, a common language that everyone knows and never changes is the love shown to children.

The most important factors in the formation of knowledge, skills and personality traits, especially in children aged 6 and under, are the love of parents, playing together and sharing. It is unconditional love that will prevent feelings of insecurity, guilt and fear in our children.

Let's look for ways to make our children, who are part of our lives, feel love. Hugging your child is the easiest way. Small gestures can also make your child happy. For example, when you watch a soccer match together, you can get a cheek from your child, you can high-five. 😉 Just remember. Every action you take shows how much you care about your child.

Our thoughts that set our bodies in motion prepare us for life. At the beginning of my article, I was trying to decide which life I didn't want to walk on a dark road. Our choices connect us to a happy life. Laugh, smile, be hap

TR

Merhabalar,

Zihnimden düşünüyorum. Gözlerimi kapatıyorum. Tuhaf bir şeyler oluyor. Derin bir karanlık sanki beni, kalbimde taşıdığım mutluluğa doğru yönlendiriyor. Bir saniye parlayan bir ışık daha var. Bir kıvılcım misali tehlikeli bir ateşe dönüşmeyi bekleyen, yangın gibi... Yine de korkmadan adımlarımı atıyorum. Cesaretim, beni neyin beklediğim karşısında kale duvarım olmuş. Bedenim ve zihnim çatışsa da, yürüyorum.

Etrafımdaki insanları mutsuz görürken, huzur bulmak için, bir yerlere kaçmanın ne kadar doğru olduğu konusunda çekincelerim var. Mutluluk bulaşıcı değil miydi? Tıpkı gülümsemek gibi... Biri güldügünde ister istemez, belki de neye güldüğünü bilmeden gülümsüyoruz. Hep birlikte gülümsediğimizde mutlu oluyoruz. Şimdi bir gülümse imojısi yapmam lazım.. Geliyor. 🙂🤗

Hepimizin gündelik hayatta zaman zaman zor durumlarla karşılaşıyoruz. İç huzurumuzu rahatasız eden böyle durumlarda, yaşamın güzelliklerinin yanında zorlayıcı hayatı da görmüş ve kabullenmiş oluyoruz. Zorlayıcı yaşamı ne kadar iyi yönetebilirsek, stresti ve depresyonu da kendimizden bir o kadar uzak tutariz.

İletişim halinde olduğumuz insanlara baktığımızda, her yapılanı ve her söyleneni, hiçbir sebep yokken, nedenini bilmediğim şekilde üstümüze alabiliyoruz. Böyle bir düşünceye sahip olan birinin, kendisine verdiği zararı görememesi de çok üzücüdür. Her söylenen ve her yapılan bizim için değil, rahat olun...😉

Yaşam ile ilgili bir tespitim daha var. Bireyler olarak kendimize neden daha az önem veriyoruz? Etrafımda bu durumu yaşanan bir çok insan görüyorum. Kendiniz olun. Güçlü olduğunuzu düşünün. Diğer insanların fikirleri, düşünceleri ve değerlendirmeleri olumlu ya da olumsuz olabilir. Bırakın onları, siz nasıl düşünüyorsunuz? Ona bakın. Eğer başkalarının düşünceleriyle hareket ediyorsanız, kendinizi yok saymış olursunuz. Bunu yapmak yerine kendi fikirlerinizi ve hayallerinizi, kendi yaşam standardına uyarlamaya çalışın.

Her şeyi gözden kaçırmış olabiliriz. Hatalar ve ihmaller yapmış ta olabiliriz. Biz asıl kendimizi ihmal etmeyelim. Elinizde tuttuğunuz en büyük silah, o yüreğinizde taşıdığınız cesaretiniz ve kendinize olan inancınızıdır.

Kesinlikle bilinmelidir ki; hiçbir kimse, yaşamın önceden kendisini nereye sürekleyeceğini, hayatına kimlerin gireceğini ve nasıl bir yaşam ortamında kalacağını bilemez. Her doğan güneş, her birimiz için, sonunu kestiremediğimiz, yeni bir başlangıca gebedir.

Ruhu besleyen ve onu ayakta tutmayı sağlayan pozitif enerjinin, sevgi olduğunu düşünüyorum. Sevgiyi verdiğimizde alabileceğimizi de unutmamalıyız. Hangi toplumda yaşıyorsak yaşayalım, ya da hangi kültürü benimsiyorsak benimseyelim, herkesin bildiği ve asla değişmeyen ortak bir dil de çocuklara gösterilen sevgidir.

Özellikle 6 yaş ve altındaki çocuklarımızın, bilgi, beceri ve kişilik özelliklerinin oluşmasında en önemli etkenler, anne ve babanın sevgisi, birlikte oyunlar oynaması ve paylaşımcı olmasıdır. Çocuklarımızda, oluşacak olan güvensizlik, suçluluk ve korku hislerinin önüne geçecek olan da koşulsuz sevgidir.

Canımızdan bir parça olan çocuklarımıza sevgiyi hissettirmenin yollarını kollayalım. Çocuğunuza sarılmak bunun en kolay yoludur. Bunun yanında küçük jestler de çocuğunuzu mutlu eder. Mesela, birlikte bir futbol maçı izlediğinizde, çocuğunuzdan bir yanak alabilir, beşlik çakabilirsiniz. 😉Sakin unutmayın. Yaptığınız her eylemler, çocuğunuzu ne kadar önemsediğinizi gösterir.

Bedenizimizi harekete geçiren düşüncelerimiz bizi hayata hazırlamaktadır. Yazımın başında karanlık bir yolda, hangi hayatta yürümek istemediğime karar vermeye çalışıyordum. Seçimlerimiz bizleri mutlu hayata bağlar. Gülün, gülümsetin, mutlu olun.