Geçenlerde okuduğum bir haber bende şok etkisi yarattı. Bitcoin madenciliği için harcanan enerji; ülkeler sıralamasına konduğunda tam 159 ülkeyi geçiyor [haber linki]. Bu enerji tüketimi, yaklaşık 180 milyon nüfusu olan Nijerya’dan ve bir çok teknoloji devinin bilgi işlem merkezlerini ve veri depolama merkezlerini barındıran İrlanda’dan daha fazla. 2017 yılında yalnızca bitcoin madenciliği için yıllık bazda yaklaşık 29 terawat elektrik harcanmış (1 terawat = 1 milyon megawat). Maalesef bu giderek artan enerji ihtiyacı, elektrik fiyatlarının ucuz, regülasyonların gevşek olduğu, sosyal ekonomik olarak çok gelişmemiş ülkelerdeki fosil türevli kaynaklardan karşılanıyor. Bu arada İnovasyon Haftası 2017 konuşmacılarındanBitcoin Vakfı kurucu başkanı Jon Matonis’in dediğine göre adını bu kadar çok duyduğumuz bitcoin’in yalnızca 15 milyon kullanıcısı var.
Bir an düşünelim; bitcoin kullanımı topluluklarca benimsendiğinde, yani milyarlarca kişinin kullandığı bir sistem olduğunda neler olacak? Büyüme hızına bakıldığında ve bitcoin dışında madencilik yapılan Etherium, Waves, Zcash, Litecoin ve diğer coinlerin büyümesi ile çok yakın bir gelecekte büyük bir çevre problemi ile yüzleşebiliriz. Kripto paraların icat edilme amacı finansal özgürlüğü sağlamaları, amacını gerçekleştirebilmesi için çok yakın zamanda şiddetle enerji ihtiyacına yönelik farklı çözümlere ihtiyaç var.
Konuya ekonomi ve ticaret perspektifinden baktığımızda; ortada çok ciddi çevresel sorunlara yol açabilecek çıktılara rağmen, madencilik ve blok zinciri yapısı; sistemsel güvenlik, demokratiklik, şeffaflık gibi faydalarıyla bilgi işlem alt yapısının geleceğini şekillendiriyor. Powercompare raporuna göre; bu yıl içinde yaklaşık 1.5 milyar dolar maliyet ile toplam 7.2 milyar dolar madencilik geliri elde edilmiş. Bu gelirler de 2013 yılından sonra büyük bir hızla artıyor. Bugün bireysel kullanıcıların kendi kişisel akıllı telefonları veya bilgisayarları ile yapabilecekleri bir faaliyet olmanın çok ötesine geçen kripto para madenciliği, bu amaç için özel olarak üretilen cihazlarla profesyonel olarak yapılıyor. Ortalama bir madencilik faaliyetinde ilk yatırım maliyeti yaklaşık 10 ayda çıkarılıyor.
Matthias Woestmann — girişimci, enerji sektöründe faaliyet gösteren yatırım firmasının kurucu CEO’su — 2015 yılında Dünya bankası, Alman Devlet bankası KfW ve Kanada İklim Değişikliği Programı tarafından finanse edilen yaklaşık 300 milyon Euro bütçesi olan yenilenebilir enerji projesini Şili’de yürüttü. Bu deneyimi esnasında yenilenebilir enerje üretim santrallerinde günlük ve mevsimsel dalgalanmalar neticesinde meydana gelen değerlendirilemeyen fazla kapasite problemini gözlemledi. Kripto para madenciliğinin enerji problemi ile yenilenebilir enerji santrallerindeki enerji kayıplarının birbirine çözüm olabileceğini düşünerek Envion Mobil Madencilik Ünitesi konseptini geliştiren ekibe liderlik etti.
Envion Mobil Madencilik Ünitesi (MMU); fişe tak-çalıştır, uydu üzerinden internete bağlanma, buluttan kontrol edilme, yenilenebilir enerji tesislerine entegre olma gibi özellikleri olan özel tasarlanmış, endüsti 4.0 standartlarında bir konteynır. Dahası madencilik faaliyetlerinde en önemli gider kalemlerinden birisi olan soğutmaya patentli bir çözüm bulmuşlar. Bu soğutma teknolojisi ile soğutma için harcanan enerji madencilik için toplam harcanan enerjinin yalnızca %1'i. MMU’lar dünya’nın her tarafına kolayca gönderilebilmesi için uluslararası taşımacılık standartlarına uygun olarak üretilmiş. Elektrik kaynağının hemen yakınına konumlandırılarak kolayca çalıştırılabiliyor. Tüm operasyon otomatize edilmiş ve mobil uygulama / web arayüzünden kolayca takip edilip, yönetiliyor. Özetle; Envion ile madencilik sektöründe iki büyük değişim yaşanabilir. İlki; firmaların madencilik ekosistemindeki oligarşisi kırılabilir, bireylerinde karlı bir şekilde madencilik faaliyetlerine adapte olması sağlabilir. Diğeri ise blok zincirinin felsefesi olan demokratiklik çok daha sağlamlaştırılabilir.
Hali hazırda ICO ile halka açılan Envion; iki gün içinde 25 milyon dolardan fazla yatırım toplamayı başardı. Kredi kartı, Bitcoin Cüzdanı veya Etherium cüzdanı ile yatırım yapabileceğiniz Envion; 14 Ocak’a kadar yatırım toplamaya devam edecek.
Envion coinleri; piyasadaki diğer coinlerden farklı olarak sahiplerine haftalık bazda ödeme yapacak. Firma toplam madencilik gelirinin %75'ini coin sahiplerine dağıtırken, geriye kalan %25'i ise yine coin sahipleri adına yeniden yatırım için kullanacak. Kısaca coin sahipleri artan miktarda madencilik geliri elde edecekler.
Envion hakkındaki gelişmelerden anında haberdar olmak için https://twitter.com/Envion_org veya https://www.facebook.com/envion.org. sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
nice post