Mutluluğun Mecrası

in #engrave5 years ago

Biz insanların, “çölün ortasında su aramak” kadar ihtiyaç duyduğu bir şey varsa ki bu: mutluluktur. Mutluluk, kontrolünü hislerin sağladığı bir mekanizmanın yapmış olduğu infilaktır. Hislerin menfi hal gösterdiği durumlarda mutluluk, kazanılan zafer sonrası dikilen bir beyaz bayrak gibi gün yüzüne çıkar. Böyle hiç içten bile geçirilmeyen anlarda ortaya çıkan mutluluk, elbette kolay ulaşılma hususiyeti bakımından şeker tadında bir mutluluktur. Tabii mutluluk her zaman beklediğimiz anda bizleri kuşatıvermiyor. Bu yüzden ki bizim onun mecrasını keşfetmemiz ve ona ulaşmamız kaçınılmaz bir görev halini alıyor.

Nitekim mutluluğun aranmış olduğu farklı mecralar mevcuttur. Bazı insanlara göre bu mecra, kafalarında kurgulamış oldukları yepyeni dünya tahayyülüdür. Bu kurgudaki dünya, genelde insanların bulundukları yerden uzak bir yerde kendini buluyor. Sahip olamadıklarımızın verdiği psikolojik eksiklik ve sürekli bitmek bilmeyen merak unsurunun da tesiriyle daha önce ayak basmadığımız o güzide yerleri tahayyülümüzde mutluluk mecrası olarak görmemiz nümayandır. Bu kurgulanmış dünyalar, her bir kelebeğin kanadındaki desenlerin farklı olması kadar da farklıdır. Bu farklılıklar ise insanın kendi tarzını oluşturmasına yön veriyor. Söz gelimi mutluluğu, o uzak diyarlarda aramaktan daha gerçekçi ve daha yakın bir tutum varsa da bu, onu kendi içimizde aramaktan geçmektedir. Bundandır ki mutluluk bize göz ile kulak arasındaki mesafe kadar da yakındır. Mutluluk tohumunun ekilmesi gereken yer, kendi içimizdir. Onun bu mecrasını keşfetmek ve onu inşa edip istediğimiz halde şekillendirmek ise bizim elimizde.


Originally posted on Eylül Hazanı. Hive blog powered by ENGRAVE.

Sort:  

Maşallah hoşgeldin :)

Hoş buldum teşekkür ediyorum. :)