Dün Google ve ona bağlı bazı siteler bir süreliğine çöktü, daha sonra geldiğindeyse çok yavaş çalışıyordu. Benim bundan haberim yoktu. Herkes internetin gittiğinden yakınırken bilgisayarımda internet vardı. Sonra haberi görünce anladım: Benim ana sayfam Google değildi. Gireceğim bazı sitelere doğrudan adresini yazarak veya daha önce kaydettiğim yer imini tıklayarak giriyordum. Bir şey aramam gerekirse farklı bir arama motoru kullanıyordum. Fakat her şeye Google üzerinden erişenlerse internetin tamamen çöktüğünü sanmıştı.
Yukarıda söz ettiğim bu durum, Google’ın hayatımızda ne kadar büyük yer işgal ettiğinin özeti. Tüm dünyaya Google üzerinden bağlanıyoruz. Her gün girdiğimiz sitelere bile Google’da arama yaparak giriyoruz. Peki, hiç mi yok Google’ın alternatifi? Akla tabii ki ilk önce Yandex geliyor. Fakat ben her ikisini de kullanmıyorum. Çünkü ikisini de yetersiz bulduğum gibi reklam politikaları, Google’ın mahremiyetimize duyduğu sıfır saygı, Yandex’in ise yayılma politikası nedeniyle ikisinden de uzak duruyorum.Bu ikisinin dışındaysa Yahoo, Bing, Baidu, Ask gibi arama motorları var. Özellikle Bing’i bayağı beğendiğimi itiraf etmeliyim. Fakat bunların hiçbiri gerçek anlamda fark yaratan arama motorları değil. Gelin sizi DuckDuckGo’yla tanıştırayım.
Nedir bu papyonlu ördeğin farkı?
Asıl farkı, gizliliğimize duyduğu saygı. DuckDuckGo, yaptığımız aramaları ve IP numaramızı kayıt altına almıyor. Kim olduğumuzu umursamıyor. Devletlerin kendi yasalarını bile hiçe sayarak devasa gözetleme sistemleri inşa etmesi, bilişim şirketlerinin de buna dâhil olması her geçen gün daha çok insanı kaygılandırıyor. Yazılım ve web geliştiriciler de alternatif servisler üretiyorlar ki bunun arama motoru ayağını sağlayanlardan biri de DuckDuckGo.
DuckDuckGo, 2013’te Edward Snowden’ın ifşaatlarından sonra büyük patlama yaptı, bir sonraki patlamasını ise Apple’ın Safari web tarayıcısına bu arama motorunu da seçenek olarak eklemesiyle yaptı. Elbette burada patlama derken kendi içinde olan bir durumdan bahsediyorum. Kullanım oranı hala Google’la kıyaslanamayacak kadar küçük.NSA, DuckDuckGo’nun kapısını çalsa ve “kullanıcı verilerini bize ver” derse ne olacak? DuckDuckGo’nun cevabı şu olacak: “Bunu istesem de yapamam, çünkü hiçbir şeyi kayıt altına almadık. Elimizde ne kullanıcı profili, ne kayıtlı arama ne de IP adresi var, olsa dükkân sizin.”Ya el altından işbirliği yaparsa diyenler olacaktır. DuckDuckGo bunun garantisini de açık kaynağa dayanarak veriyor. Sistem açık kaynak yazılımlarla inşa edilmiş ve bu araçları DuckDuckHack adlı bir yerde paylaşıyor. Herkes bu kaynak kodları gözden geçirip güvenilirliğinden emin olabilir.
Enteresan Özellikler
DuckDuckGo’nun tek özelliği elbette sadece gizlilik değil. Onun, kullanımı keyifli hale getiren bazı araçları var.Diyelim araştırdığınız sözcüğün birden fazla anlamı var. Google ve benzerleri zaman içinde yaptığınız aramalara bakarak hangisini kastettiğinizi anlama iddiasında. Hâlbuki bunun işe yarayabilmesi çok ama çok fazla aramanızı kayıt altına alması ve sizi çok iyi tanıması lazım ki o zaman bile tam anlamıyla başarılı olacağı şüpheli. Gizliliği bir kenara bırakmanız isteniyor. DuckDuckGo ise hakkınızda hiçbir şey toplamadığından bunu yapamaz, zaten öyle bir amacı yok. Peki, öyleyse neyi kastettiğimiz nasıl anlaşılacak? Yanıt basit: Kullanıcıya sorarak! Bir sözcüğü arattığınızda onun bütün anlamları, anlamlar sekmesinde listeleniyor ve hangisini istiyorsanız seçiyorsunuz. Bu özellik Türkçe sonuçlarda henüz mevcut olmadığından İngilizce dilinden bir örnek vereyim: Turkey yazdığınızda hindi mi, Türkiye mi yoksa başka bir şey mi demek istediğinize göre seçip sonuçları ona göre filtreliyorsunuz.DuckDuckGo’nun son derece sade bir ana sayfası var. Fakat özelleştirilebiliyor. Örneğin tema değiştirip gece moduna alabiliyorsunuz. Google’ın nasıl özel günler için doodleları varsa DuckDuckGo’nun da var.Ayrıca çok sayıda ayar seçeneği tanıyor. Dil ve bölge seçimi, çeşitli güvenlik ve gizlilik araçları, bol miktarda görünüm seçeneği var. Yani diğer arama motorlarının sunduğu ana sayfa ile yetinmek zorunda değilsiniz.En sevilen özelliği, !bang özelliği olsa gerek. Diyelim ki bir şey aradınız ama bulamadınız, bir de Google’da arayayım diyorsunuz. Google’a gidip tekrar aynı sözcüğünü aramanıza gerek yok. Aradığınız sözcüğün başına veya sonuna, !g eklerseniz sizi Google’a yönlendiriyor. Bu sadece Google için olan bir şey değil. Diğer bütün arama motorları, sosyal medya ve çeşitli web siteleri için de yapılan bir şey. Örneğin Medium’da DuckDuckGo üzerinden arama yapmak için aramanızın başına veya sonuna !medium yazmanız yeterli.Bir başka sevdiğim özelliği de mobil uygulamalara önem verilmesi. Her ne kadar mobilde bazı web tarayıcılara bu arama motoru eklense de ve hatta bazılarında zaten var olsa da DuckDuckGo’nun Android, iOS ve Windows uygulamaları var. Android’de gördüğüm kadarıyla widgetları da var.
Ya Sonuç Kalitesi?
Geldik en can alıcı konuya: DuckDuckGo’nun arama sonuçlarının kalitesi nedir? Google’la yarışır mı?Özelleştirilmiş sonuçların olmadığını söylemiştim. Çünkü hiç kimseden veri toplanmıyor. Aslında DuckDuckGo’nun sonuç kalitesi bölgelere göre değişiyor. Türkçe sonuçları İngilizce sonuçlar kadar güçlü olmasa da bence yeterli. Yetmediği durumlardaysa tabii ki !bang özelliği imdada yetişiyor.DuckDuckGo sonuçları nereden mi alıyor? Bing, Yahoo ve Yandex’ten aldığı bazı sonuçları filtreden geçirip temizliyor. Bunun yanı sıra Wikipedia’dan IMDB’ye, Youtube’dan haber sitelerine, yemek sitelerinden gezi sitelerine, alışveriş sitelerinden sosyal medyaya kadar aklınıza gelen her yerden sonuç çekiyor. Bunları bir araya getiriyor. Normal sonuçların yanı sıra resimleri, videoları ve haberleri de ayrıca görüntüleyebiliyorsunuz. Hatta bazen çözümler kısmında yemek tarifleri de sunuyor. Tabii bu son söylediğim Türkçe kısmında yok.Google, manipülasyona fazlasıyla açık bir arama motoru ve son yıllardaki hatalı SEO çalışmalarının önünü alamaması(aynı zamanda bir reklam şirketi olduğundan bunu yapması bence zaten olanaksız) nedeniyle bir yerden sonra yanlış sonuç gösteriyor. Fazla kaynak olmayan bir konuda Google’da arama yaptığımda eğer gerçekten bilgi yoksa Google alakasız şeyleri karşıma çıkarıyor. Tıkladığım bağlantılarda alakasız içeriklere rastlıyorum. Bunun yanı sıra tıkladığım on tane site birbirinin aynısı içeriği verebiliyor. DuckDuckGo ise çöp içeriği ayıklıyor. Orada bir şey varsa vardır, yoksa yoktur.Arama sonuçlarında yetişkin filtresinin öntanımlı olarak açık olduğunu belirteyim. Böylece çoluk çocuğu da koruyorlar. İstemeyen yetişkinler bunu kapatabilirler.Sistemin tek eksisi ise yeterince güncel kalamaması. Mesela benim tarihe karışmış blogum ve Twitter hesabım adımı arattığımda hala sonuçlarda çıkıyor. Yeni şeylerin bu arama motoruna filtreden geçirilip gelmesi, bir miktar zaman alabilirken eskimiş sonuçların kaldırılması biraz daha zaman alabiliyor. Tabii Türkçe kısmının da yetersizliğini unutmayalım ama destek vererek bunu değiştirmek de bizim elimizde.Sonuç olarak DuckDuckGo’ya şans vermenizi tavsiye ederim. YetmezseStartpage, Ixquick ve Unbubble gibi alternatiflerini de deneyebilir veya !bang kullanarak aramanızı oraya yönlendirip Google ve benzeri tescilli arama motorlarından tamamen kurtulabilirsiniz.
wayy papyonlu duck way
tabi canım ordek dedigin papyon takmalı . papyonsuz ordegi napıcan ki .
Congratulations @bitcoinci! You have received a personal award!
2 Years on Steemit
Click on the badge to view your Board of Honor.
Do not miss the last post from @steemitboard!
Participate in the SteemitBoard World Cup Contest!
Collect World Cup badges and win free SBD
Support the Gold Sponsors of the contest: @good-karma and @lukestokes
Congratulations @bitcoinci! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!