Arkadaşlar, bu benim yatağımın üstüne serdiğim, bana ait olmadığını anımsadığım, pembe ve beyaz puantiyelere sahip, geneli pembe, üzerinde günün zaman öldürülüşünün yansımalarını taşıyan, geleceğin beklentilerini, hayallerini, endişelerini ve varoluşumun cansızlığını düşünürken yaktığım bayat tütünlerin dökülen korumsu küllerinin izleri.
Aynı zamanda bu delikler, Tonlarca filmin, müziğin, You-tube kanallarının günün, anın ve zamanın genelinin yarattığı boşluğun oluşturduğu kanalı doldururken ve en acıklısı zevk sigaralarının göğüs kafesimi delip geçmek ve yine beni kanser etmek için derimin altına bir dövme iğnesi misali ilerleme çabası ile yokolmayı hedefleyen bir ateşin izleri.
Sizde iz bırakan anılarınızı, güzel anlatmış sınız.kolay gelsin
Teşekkürler hocam sağolasın