El-cevap: Hem evet, hem de hayır.
İlk önce olumsuzundan başlayalım: Hayır, çünkü bir teknolojileri üretenlerin tamamı başta Birleşik Devletler ve Uzakdoğu merkezli firmalar. Bahsigeçen teknolojilere ait tüm yeni adımlar ve inovasyonlar da haliyle bu ülkelerden çıkıyor.Bu ülkelerden özellikle son siyasi kavgaların akabinde bir tercih yapılacak olursa Uzakdoğu merkezli firmaların tercihi, en azından kavganın bedelini küçük de olsa Birleşik Devletlere ödetmeye başlayacak, hem de fiyat / performans odaklı minimalist ürünlerin üretimi ile öne çıkan Uzakdoğu ürünlerinin tercihi ile beraber paranın daha verimli kullanımı söz konusu olur. Bu nedenle bu tip yüksek bedellerde cihaz alırken muhakkak fiyat / performans değerlendirmelerine göz atın.
Yerli olduğunu iddia eden Casper, Kaan, Vestel gibi ürünler ithalata dayalı bir teknoloji üretimi ortaya koymaktadır. Yurt dışında üretilen yazılım ve donanım kısmı olarak Türkiye'de bir arada getirilerek kullanıcılara sunulmaktadır. Fakat kullanıcıya sunum esnasında "marka payı" olarak bilinen karlılık oranları, ülkemizde kalmaktadır. Yine de bu firmalar Uzakdoğulu rakipleri ile yarışabilecek durumda değildir. Orta seviye üstü cihaz "sunamamaktadırlar" ve yenilikleri 1 sene kadar geriden takip etmektedirler.
Demem o ki kurulum ve ilk tesis anlarında bile ciddi miktarları yurt dışına transfer etmek ve cari açığımıza biraz daha alevlendirmek durumundayız. Bu yüzden tüm cihazlar azami verimlilik içerisinde kullanılmak mecburiyetindedir.
Hayır bölümünde; karınca kararınca "satın alma" kısmında olsun, birkaç ipucu sunmayı hedefledik. Ancak bu söylenenler tekil kullanıcılar için geçerli idi. Şirketler ve çok sayılı kullanıcıları kapsayanlar için durumu biraz daha "evet" kısmı ile açıklamaya gayret edeceğiz.
Evet; ama nasıl bir evet?
Konunun bam teli ve en can alıcı noktası burası olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle "açık kaynak yazılım" kavramını ele almak gerekli[3].
Açık kaynak yazılım; bir kişi ya da ekip tarafından başlatılan fakat tüm yazılımı oluşturan tüm kodun bir şeffaflık içerisinden kullanıcıların katkısı ve denetimine sunulmasıdır. Böylelikle olası açıklar, bilgi çalınmaları, güvenlik riskleri ve diğer tüm olumsuzluklar konu ile ilgili herkesin denetimine açılmaktadır.
Bunun en önemli örneğini 90'lı yıllarda Linux Torvalds adlı bir Fin, başlattı. Kendi yazmaya çalıştığı işletim sistemini herkese açtı ve o zamandan beri sistem gelişmeye devam etti. Hala Linux işletim sistemi Torvalds'ın denetimi altındadır. Fakat milyonlarca satır kod, Torvalds dışıındaki kişilerce yazılmaktadır. Öyle Linux çekirdeği üzerine yazılmış, binlerce farklı Linux dağıtımı mevcuttur. Bu dağıtımlardan en başarılısı an itibari ile binlerce akıllı telefonun kullanımına imkan tanıyan Android işletim sistemidir. Gelişim hızı ve yaygınlığı dikkate alındığı yakın bir tarihte Windows işletim sisteminden daha yaygın ve daha kararlı(stabil) bir hale gelmesi içten bile değildir.
1- İşletim sistemi:
Maalesef belki basiretsizlik, belki de bilgisizlik neticesinde başta kamu kuruluşları olmak üzere her yerde ve herkeste Microsoft firmasına ait olan "Windows" işletim sistemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Windows ilk günden bu yana hiçbir zaman bedava olmamıştır. (Bu yazınınn yazıldığı esnada yapılan kontrol esnasında en ucuz windows işletim sistemi lisans ücreti 820 TL idi[1]) Diğer taraftan cihaza kurulu gelen işletim sistemlerinin dışında bilgisayarlara dışarıdan yüklenen korsan tüm işletim sistemleri özellikle oluşturulmuş olan arka kapılar bulundurmaktadır. Bilgisayar kullanımınızda depolanan tüm veriler ve girişi yapılan kredi kartlarından tutun da diğer önemli ve hassas bilgilerin tamamı risk altındadır. Karşı tedbir olarak tüm okullarımızda Linux tabanlı işletim sistemimiz Pardus[2] ve diğer alternatif Linux dağıtımlarının eğitimlerine vakit kaybetmeden başlanmalı ve kamu kuruluşlarımızın peyderpey, ilgili personele gerekli bilgi ve beceri kazandırılarak lisans ücretleri ödemekten ülkemiz kurtarılmalıdır.
Pardus'un kararlılığı ile ilgili birçok konu benim de şikayet ettiğim bir konular. Fakat bunların düzeltilmesi ve düzeltilmesinin öncelenmesi gibi konular kullanıcı sayısının artması ile mümkün olacaktır. Diğer taraftan Pardus en çok kullanıcısı olan Linux dağıtımları arasında ilk 10'a kadar girmeyi başarmış bir Linux dağıtımdır. Biz beğenmesek de bazı Linux kullanıcıları tarafından ülkemizde ilgi gösterilmemesine rağmen ilgi görmektedir.[10]
Ortaya çıkacak bazı yazılım uyumsuzluğı sorunlarından şikayet edecek kişilere önerim, öncelikle 1 ay boyunca bilgisayarlarında yaygın bir Linux dağıtımını kullanmaları, windows uygulamaları kullanabilecekleri "WinE" (windows emulator) üzerinden testlerinin yapmalarını öneririm.
2- Tarayıcı
Açık kaynak için verilebilecek en iyi ikinci örnek Mozilla Vakfı tarafından yönetilen "Firefox" web tarayıcısıdır. İnternet hızlarının artması ile beraber, web tarayıcıları işletim sistemleri içerisinde en önemli mekanizması haline gelmiştir. Firefox kendi oluşturduğu yazılım dili "Rust" ile beraber, en yaygın kullanıma sahip olan ve Google'a ait Chrome tarayıcısı teknik açıdan önemli bir yarışı sürdürmeyi bilmiştir. Önemli sayılabilecek kullanıcısı ile "kar amacı gütmeyen" en büyük tarayıcı durumundadır.
3- Ofis uygulamaları:
Microsoft tarafından geliştirmeleri yürütülen ve bu konuya ait kavram ile bizi tanıştıran "Office" verdiği çevrim-içi ve çevrim-dışı (internet üzerinden ve doğrudan bilgisayara kurulu) hizmet ile sektörünün öncüsü ve lideri konumundadır. Ancak tek çare ve tek alternatif değildir. Bu konuda ilk teşebbüs, internetin mucitleri arasında da ismi bulunan Apache firması tarafından oluşturulmuş ve açık kaynak "OpenOffice" dikkate değer bir alternatif olsa bile "LibreOffice" an itibari ile birçok Linux dağıtımının ana tercihi durumundadır. Bilgisayar kaynaklarını Microsoft tabanlı programlara göre çok daha mütevazi bir şekilde kullanmaktadır. Daha anlaşılır bir dille daha eski bir bilgisayarda etkin bir şekillde dosyalarınızı oluşturabilir, gözden geçirebilir ya da değişikliklerde bulunabilirsiniz.
4- E-posta yöneticisi:
Firefox'un yaratıcısı Mozilla tarafından yönetilen "Thunderbird" programı POP3 ve IMAP olarak adlandırılan ve yaygın konumdaki iki e-posta protokolü uyumlu bir şekilde çalışmaktadır. Son sürümlerinde Ligthning adı verilen eklentisi standart hale getirilmiş ve bu şekilde etkin bir takvim yönetimi de sağlanmıştır. Exchange protokolü Microsoft tarafından yönetilen ve oluşturulan bir sistem olması nedeniyle desteklenmemektedir. Fakat Microsoft kendi tekelinin oluştururken bile "açık kaynak kodlu programları" görmezden gelememesi nedeniyle Exchange protokolünü IMAP ile uyumlu bir biçimde oluşturmuştur. Exchange protokolünü IMAP olarak yönetmeniz mümkündür.
5- Yazılım Dilleri:
Dünyanın birçok ülkesinde üniversitelerde açık kaynak yazılım dili olması nedeniyle Python en önemli başlangıç dillerinden biridir. Yazılıma başlangıç dili olmasına rağmen son 10 sene içerisinde en hızlı şekilde yayılan ve yetenekleri bakımından uçsuz bucaksız bir kılavuz metinlere (documentation) sahiptir. Öyle ki web tasarımından arayüz geliştirmeye, veri madenciliğinden robotik kodlamaya kadar önemli bir yelpazeye sahiptir. Ancak Türkiye'de kemikleşmiş bir bilgisayar mühendisliği kadrosu tarafından Microsoft tekelindeki C# ve Oracle yönetimindeki Java yazılım diline dair sebebi anlaşılmaz bir fetiş sürdürülmektedir. Bu dillere eleştiri getirmek, her ne hikmetse "terbiyesizlik" addedilmektedir.
Yazılım dilleri araçtır. Tıpkı bir araba gibi. Arazi koşullarında kullanılan araba ile yarış pistlerinde kullanılan arabanın aynı olması beklenilemez. Fakat en orta yolu bulmak ve buna dair bir yol haritası çizmek icap ettiğinde, Python günümüz şartlarında lise müfredatlarında muhakkak bulunmalı ve ortaokul müfredatlarına girmesine imkan tanınmalıdır. Bir yazılım dilinde kazanılacak okur-yazarlık diğer tüm yazılım dillerinin öğrenimi esnasında büyük kolaylıklar sağlayacaktır.
Tüm kamu kuruluşları hazırlattıkları web sitelerinde, programlarda ve veri tabanlarında "açık kaynak kodunu" ön koşul olarak sunmalıdır. Böylelikle hem bir devamlılık hem de sürdürülebilirlik konusunda öne geçilecektir.
6- Web Servisleri:
Bir şirket yönetim başındaki isim şöyle bir açıklamada bulunmuştu:
"Türkiye'nin datasına sahip çıkması lazım. Datasını koruması, saklaması, işlemesi ve tekrar dijital servise dönüştürmesi lazım"[4]
Bu konuda maalesef ülkemiz tam bir karadelik durumundadır. Sosyal medya platformları Facebook, Twitter, Instagram gibi platformlar üzerinden kazanılan milyonlarca dolarlık net kar tutarları, belli başlı köşebaşını tutan firmaların karlılığına kar katmaktadır. Diğer yandan Cambridge Analytica[5] gibi skandallar veri güvenliğinin önemini birkez daha açığa çıkarmaktadır. Kişisel veriler değişik analiz yöntemleri ile birleştirilerek kişilerin psikolojik durumları, kaygı ve stres düzeyleri hatta politik görüşleri manipüle edilebilmektedir. Bu konu bilişimi ilgilendiren bir konu olduğu kadar, büyük ölçüde bir "Milli Güvenlik" meselesidir. Palantir[6] gibi uygulamaların varlığı ise endişe vericidir. Bu nedenle alternatifler üretmek ve hiç değilse bunların kamu kuruluşlarında kullanımını teşvik etmek mecburiyetindeyiz. Somut örnekler verilecek olursak:
Google: Duckduckgo[7] benim kişisel kullanımını sürdürdüğüm platfrom. "Yaani[8]" isimli platformu desteklememiz gerekmektedir.
Gmail: Maalesef ücretsiz e-posta hizmeti veren ve önerebileceğim bir platform ile tanışmadım. Tanışırsam memnuniyetle listeme ekler ve buradan paylaşımını yaparım.
Mobil işletim sistemleri olan iOS ve Android işletim sistemleri için e-posta istemcisi olarak "K9mail" açık kaynak kodu ile güven vermektedir. Daha iyi arayüzler ve daha iyi bir güvenlik sistemi K9mail programına ait kodlar kullanılarak geliştirilmemesi için bir neden yoktur.
WhatsApp: Açık kaynak kodlu alternatifi Signal isimli programdır. PTTmessenger olarak lanse edilen programın da çekirdeği bu program üzerine kurulmuştur. Diğer taraftan WhatsApp isimli programı başlatan ve bugünkü popülaritesini kazanmasını sağlayıp sonrasında milyar dolarlık rakamlara Facebook'a satan isim an itibari ile Signal'ın yönetiminde önemli bir isimdir. BiP messenger olarak adlandırılan platform geç kalınmış bir teşebbüs olmasına karşın yaygınlaştırılması ve küresel bir kapasiteye erişmemesi için bir sebep göremiyorum. Şahsi olarak eleştirim, açık kaynak olmamasıdır.
Uber, Scotty ve diğerleri: Bu gibi uygulamaların yasaklanması denetlemeyi güçleştireceği için kesinlikle doğru bir yöntem değildir. Özellikle Uber'in sunduğu hizmet kalitesi tek alternatifi durumundaki resmi hizmet olan sarı taksilerden fersah fersah üstündür. Yasaklama yerine, bu uygulamaların tecrübelerinden ve kullanıcı adına getirdiği önemli avantajlardan istifade edilmelidir. Belli başlı para babalarının elinde bulunan taksicilik hizmeti, çok kötü koşullarda denetimsiz bir şekilde müşterisi ile buluşturulmak yerine sosyal bir paylaşım düzeni içerisinde vergilendirilmeli ve sık sık denetime tabii tutulmalıdır.
Diğer taraftan bu tip uygulamalardan "sıfır vergi" alınması ile ilgili sorunun yok edilmesi kredi kartı kullanımı ile ilgili bir düzenleme ile ortadan kaldırılabilecek kadar kolay bir husustur.
7- Bulut hizmetleri:
Ülkemizde Ulaştırma Bakanlığı da yapmış olan son başbakan Sayın Binali Yıldırım'ın beyanı ile[9] "Öyle bir ülkedesiniz ki 3 saat uçuşla 56 ülkeye ulaşabiliyorsunuz, 1,5 milyar insana ulaşabiliyorsunuz". Bu sadece bir lojistik ve tedarik zinciri avantajı değildir. Türkiye dijital altyapısını güçlendirerek bu ülkelerin "veri merkezi, bulut bilişim merkezi" olabilir. Bunun zorlu bir süreç olduğu muhakkak. Fakat bu husus, tıpkı nükleer santral gibi, tıpkı tıbbi teknolojiler gibi maliyetine katlanılarak sadece eğitim amaçlı olsa dahi, kamu tarafından girilmesi ve özel sektörün desteklenmesi gereken yakın geleceğimizin önemli konularından biridir. Türkiye'nin yüksek kesimlerinin soğuk iklim koşulları da bu konuda önemli avantajlar sunmaktadır. Bugün MIT'e ait teknoloji bülteni tarafından yayınlanan ve Google'a ait yapay zekanın bir grup meraklı tarafından yenildiğine dair haber bilişim dünyasının halen süprizlere gebe olduğunu göstermektedir.[11]
Umarım ve ümit ediyorum ki yakın tarihlerde bu liste bu kadar sınırlı bir halde olmaktan çıkar ve daha iyiye doğru ilerler.
Çalakalem söyleyebileceklerim şimdilik bu kadar...
Allah-û Âlem(en doğrusunu Allah bilir.)
KAYNAKÇA:
[1] https://www.microsoft.com/tr-tr/store/b/windows?icid=CatNavWindows , erişim tarihi 13.08.2018
[2] Tübitak tarafından geliştirilen işletim sistemidir. Tübitak kontrolü dışında tamamen bireysel gayretler neticesinde açığa çıkarılan PisiLinux ülkemizin bir diğer milli işletim sistemidir.
Bilgisayar mühendisi ya da bu konuda eğitim almış biri değilim. Ancak teknik bir gözle konuyu izah etmeye çalışıyorum.
[3] Bilgisayar mühendisi ya da bu konuda eğitim almış biri değilim. Ancak teknik bir gözle konuyu izah etmeye çalışıyorum. Tanımlamalarda kusurlar ya da aksaklıklar olabilir. Amaçlanan yalnızca ve yalnızca "farklı bir internet ve yazılım dünyasının var olabileceği"dir.
[4] http://www.teknokulis.com/haberler/guncel/2018/01/25/kaan-terzioglu-turkiyenin-datasina-sahip-cikmasi-lazim, erişim tarihi 13.08.2018
[5] https://www.nytimes.com/2018/04/04/us/politics/cambridge-analytica-scandal-fallout.html, erişim tarihi 13.08.2018
[6] https://www.uskudarcevresi.com/2018/04/facebooktan-daha-buyuk-bir-tehdidi.html, erişim tarihi 13.08.2018
[7] https://www.duckduckgo.com, erişim tarihi 13.08.2018
[8] https://www.yaani.com.tr, erişim tarihi 13.08.2018
[9] https://www.ntv.com.tr/turkiye/binali-yildirimbutun-ulkelerin-kaderi-soyle-boyle-birbirine-bagli,kljGY_NBe0yfviubaihfjw, erişim tarihi 13.08.2018
[10] https://www.linuxinsider.com/story/85186.html, erişim tarihi 13.08.2018
[11] https://www.technologyreview.com/s/611858/small-team-of-ai-coders-beats-googles-code/, erişim tarihi 13.08.2018
Congratulations @osmanberatcelebi! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!